İdlib Suriye'nin değil mi?

Ekonomik krizin kemiğe dayandığı şu günlerde balıkçıların denize ağ atma törenini de ben yaparım diyen Başkan Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten daha büyüktür' diyerek üzerine üzerine gittiği ABD, BM ve diğer dünya güçlerinin yeni planı 3. Dünya harbine hazırlık gibi.
Çünkü Çin'in ABD ile yaptığı ekonomik savaşın yanı sıra silahlı güç gösterisi devam     ediyor.
ABD'nin Rusya karşında yaptığı güç gösterisinin de devam ettiği ve bu gücünü Ortadoğu'da ki mazlum halklar üzerinden emrindeki çeteler kanalıyla deneyerek kana buladığı bir bölgede bulunan Türkiye'nin derdi ise komşusu Suriye'yi hükumetsiz, idaresiz kalmasına göz yumması, hatta desteklediği güçlerle bölünmesine katkı sunduğu ileri sürülürken Rusya ve İran destekli Suriye'nin ordusu İdlib denen bir yere müdahale edilip, edilmemesi tartışılmaya     başlandı.
İdlib’in nerenin olduğunu demeyen ve kendi ülkesinin içine karışılıdığından kıyametler koparanlar Suriye'nin bu hala kimlerin getirdiğini hiç sormazlar.
Hâlbuki İdlib denen yerin komşumuz Suriye'nin olduğu ve gerici çetelerce ele geçirilip, adeta ayrı bir ülkeymiş gibi terör örgütlerince kullanıldığı bir yer değil mi?
Bilmem ama İdlib ve diğer onca sorunlu yerin Suriye'nin toprakları olduğunu ve bu yerleri işgal eden çetelerin biz-zati resmi Suriye Ordusu tarafından müdahaleye uğraması kadar normal bir durum olsa da birileri bunu görmezden gelip, insanlık dramı adı altında Suriye'nin resmi iktidarı ve hükumeti olan Esad yönetimini sanki başka topraklara müdahalesi gibi görmesi kadar saçma ne olabilir ki?
Bilmem ama benim bildiğim tek bir şey var bir ülkenin sınırları içinde olan bir bölgenin birileri tarafından ele geçirilmeye çalışılması halinde o ülkenin ordusunun bu bölgelere müdahalesi kadar normal bir şey yoktur.
Suriye'de Rusya'nın ya da İran'ın müttefikiyle bundan başka bir şey yapmamaktalar.
Ve bu müdahalenin yapılması ardından Suriye'nin yaşayacağı huzurun Türkiye'ye de yansıyacağına da inananlardanım.