Bir yandan MHP ile “Cumhur İttifakı” kuran AK Parti, diğer yandan da dipten gelen baskıya ister istemez boyun eğdi, istikametini ise fabrika ayarlarına dönmek üzere belirledi.
*
Metal yorgunluk kavramını ortaya atan Erdoğan’ın aslında vermek istediği mesaj, siyaseti, kişisel ikballerine merdiven basamağı olarak kullanan, AK Parti ve Erdoğan gücü üzerinden prim yapmaya çalışanlara dairdi. En azından İstanbul ölçeğinde, verilmek istenen mesajı kimse üzerine almayınca, ani bir operasyonla, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, metropol kentin otuz dokuz ilçe başkanını topladı, “İçinizde belediye başkanlığını düşünenler varsa ilçe başkanlığından istifa etsin” dedi.
*
Şenocak üzerinden gündeme getirilen, partinin yerele yönelik ilk kriteri buydu, parti geleceği açısından da yüksek oranda önem taşıyordu. Seçimlere birkaç ay kala ilçe teşkilatının boşalacak olması, teşkilatların seçim başarısına darbe vuracağı gibi, belediye başkan adayı gösterilmeyecek ilçe başkanlarının kendilerine yakın muhtemel isimler üzerinde gruplaşması gibi tehlikeli bir durum da söz konusuydu. O yüzden, teşkilatları disipline edecek kırmızı çizgiyi baştan çekerek adeta balans ayarı yapıldı.
*
2019 yerel ve başkanlık seçimlerinin kaderi, Erdoğan’ın siyasi karizması, MHP ile kurulan ittifaka bağlı olduğu kadar ilçe teşkilatlarının performansına da endeksliydi. Girdiği her seçimden birinci parti olarak ipi göğüsleyen parti, tabandan yükselen değişim talebinin ayak seslerini duyduğundan dolayı, bir kez daha gireceği seçimler öncesinde revizyonun kaçınılmaz olduğunu gördü.
*
İstanbul’un ağır abisi Kadir Topbaş’ı şrakk diye gözden çıkartan, Ankara’nın beynelminel başkanı Melih Gökçek’i bir kalemde silen, Esenyurt’un yerel imparatoru Necmi Kadıoğlu’nun siyasi ömrüne son veren AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın bu tip radikal kararları almasının tek nedeni, tabana “Sizi duydum, gereğini yapıyorum” mesajını vermesinden kaynaklı izlenimini yaratmakta.
*
Öte yandan partinin çekirdek yapısını oluşturan ilçe teşkilatlarında değişim ve dönüşümü hedefleyen Erdoğan’ın “Cumhur ittifakı” düğmesine basmasının gerçek nedeniyse, hem MHP’yi hem de AK Parti’yi yükselişe geçirecek “Kazan-Kazan” formülünün ta kendisidir.
*
Başkanlık sistemiyle, yönetimsel bir değişiklik ve devrim yaratmayı planlayan ittifak, başkanlık seçimlerinde yüzde 50 artı 1 ile yeni bir idare sistemini hakim kılacakken, yerel seçimlerdeki seçmen dayanışmasıyla da her iki partinin kazanması muhtemel il ve ilçelerde ortak yol arkadaşlığı yapmasına imkan tanıyacaktır.
*
İstanbul’da, CHP’nin elinde bulunan Beylikdüzü, Silivri, Çatalca, Büyükçekmece, Avcılar gibi ilçelerin, AK Parti-MHP ittifakıyla ele geçirilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
*
Teşkilatlanma yapısı, ilçelerdeki yerel siyasi aktörlerin tek tek mercek altına alınmasıyla işi sıkı tutan AK Parti’nin, öteden beri süregelen partide kök salan yozlaşmaya ve siyaset odaklı çıkar ilişkisine tırpan vurma refleksi, siyasete farklı bir soluk aldıracağı gibi, aleni ittifakı bir türlü göze alamayan CHP-HDP yakınlaşmasına da doğal olarak ivme kazandıracaktır.
*
Genel Başkan Erdoğan’ın, davayı ikinci plana atıp kişisel menfaatlerini kıble edinen partililere kapıyı göstermesi, İl Başkanı Bayram Şenocak’ın, belediyeden ihale alan ya da almayı düşünen ilçe başkanı ve yöneticilerine aba altından sopa göstermesi, kaşla göz arasında kirlenen siyaseti, arıtma, arınma ve hızla toparlanmak suretiyle güven adresi haline getirecektir.
*
Şahsi görüşümdür…
*
AK Parti, gerek teşkilatlanmalarındaki parti içi bağırsak temizleme operasyonunda, gerekse MHP ile gerçekleştirdiği ittifakında, iktidarını perçinlemekle birlikte iktidarı paylaşmayı da göze almıştır.
*
Dışarıdan seçim ittifakı ya da endirekt koalisyon gibi gözüken, adı net bir şekilde konulamayan “Cumhur İttifakı” nın, siyasete, ülkeye kaybettireceği hiçbirşey olmayacağı gibi, tam tersine, siyasetteki dağınıklığı toparlayacak, boşluğu kapatacak yeni dengelerle ülkenin daha sağlam ve hızlı adımlarla yol almasını sağlayacaktır.
*
Meseleyi daha net anlamak/anlatmak gerekirse, kendisine, CHP tarafından başbakanlık koltuğu teklif edildiği halde jet yanıtla dirsek gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün, AK Parti’den gelen bir ittifak önerisine dört elle sarılıyorsa, bunun altında yatan gerçek sebebin koltuk üleşmesi olduğunu söylemek abesle iştigal anlamına gelmekte.
*
Getireceği sonuç ise…
*
Ülke siyasetinin, hem yerelde hem de genelde parçalı bir yapıdan, daha sağlam ve safları net olan iki ana yapıya evrilmesi olacaktır…
Bir yandan MHP ile “Cumhur İttifakı” kuran AK Parti, diğer yandan da dipten gelen baskıya ister istemez boyun eğdi, istikametini ise fabrika ayarlarına dönmek üzere belirledi.
