9 Ağustos 2022 tarihinde, Taşucu Limanı’ndan Doğu Akdeniz'deki sondaj noktasına üst düzey katılım ve şaşalı bir törenle uğurlanmış olan Abdülhamid Han Sondaj Gemisi’nin, Türk toplumunun gözünü boyamak için milli bir başarı olarak lanse edildiğini söyleyen Aytun Çıray, "Gemi geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız bir şekilde Taşucu Limanı’na gerisin geriye döndü. Abdülhamid Han Sondaj Gemisi’nin görevlendirildiği Yörükler-1 mevkisi sahillerimize 55 km yakınlıkta olan, hiçbir siyasi kazanım elde edilemeyecek, tam aksine AB, ABD ve Yunanistan'ı gayet memnun edecek ve milli menfaatlerimize hiçbir katkı sağlamayacak bir noktaydı" dedi. Çıray, "Aynı dönemde, Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs Rum yönetiminin, sözde 6 numaralı parseli içinde İtalyan ENİ ve Fransız TOTAL şirketleri tarafından petrol ve doğalgaz araştırmasına devam edilmiş, ancak söz konusu 6 numaralı parselin önemli bir kısmının ise Türk Deniz Yetki Alanları içerisinde olduğu görmezden gelinmiştir. Bu, Mavi Vatan’da atılmış yeni bir geri adımdır. Türk Deniz Yetki Alanlarının söz konusu durumlardaki ihlallerine ve bir seçim propagandası haline dönüştürülmüş sözde “yerli ve milli”lik iddialarına karşı, en başta İYİ Parti tavrını ortaya koymuştur ve milli menfaatlerimiz açısından Mavi Vatan doktrinine uyulması için siyasi iktidarı uyarmaya da devam edecektir” açıklamasını yaptı.
Somut adım atın!
Aytun Çıray, geçtiğimiz günlerde resmi seyir duyurularında, Abdülhamid Han Sondaj Gemisi’nin 31 Ocak 2023’e kadar sürecek olan yeni görev yerinin Silifke açıkları olduğuna dikkat çekti. “Söz konusu mevkiin, Yunan kıta sahanlığının Meis Adası’ndan başlayarak güneye doğru Akdeniz’in ortasına kadar indiği, Türkiye’nin milli menfaatlerini ve hukuki haklarını çöpe atarak Türkiye’yi adeta Antalya körfezine hapseden ucube “Sevilla Haritası”nın iddialarını meşru kıldığı açıktır” diyen Çıray, “Bu harita, bir yarımada ülkesi olan Yunanistan’ı hukuka aykırı bir biçimde Filipinler, Endonezya gibi bir takımada devleti sayarak, Yunanistan’ın sınırlarını anakarasından itibaren değil en dıştaki adalardan çizerek, Ege Denizi’ni ve Doğu Akdeniz’in neredeyse yarısını Yunan Münhasır Ekonomik Bölgesi ilan etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneten siyasi iktidarı uyarıyor ve bu hukuk tanımazlık karşısında yalnızca haklarımızın çiğnendiğini söylemenin ötesinde somut ve ciddi diplomatik adımlar atarak milli menfaatlerimizi, haklarımızı ve bağımsızlığımızı korumaya davet ediyorum” dedi.
HABER:
NERGİZ DEMİRKAYA
