ANIL BODUÇ- TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda vergi paketi görüşmeleri esnasında verilen önerge ile Toplu Sözleşme İkramiyesi yeniden kabul edildi. Konuyu Damga'ya değerlendiren Sahim-Sen Başkanı Özlem Akarken, “Bu gelişme, memurların mali durumlarını iyileştirmeye yönelik önemli bir adım değil, kamu zararıdır. Memur yine geçinemez bir noktada bırakılmıştır” dedi
Son dönemde, 6. Dönem Toplu Sözleşme ile getirilen ve sendikaların, kendi hizmet kolundaki memur sayısının %1’inden fazla üyesine sahip olanlarına toplu sözleşme ikramiyesi ödenmesini öngören düzenleme, Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunmuştu. %1 ve %2 barajlarının torba yasayla yeniden gündeme getirilmesi, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın daha önceki kararlarıyla çelişmektedir. Ancak Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında bu uygulamalar yasa dışı bulunmuştu. Yüksek mahkemelerce konunun hukuka aykırılığını dile getiren Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, ‘‘Anayasal hak olan sendika seçiminin kısıtlanması, siyaset üstü sendika anlayışı gözeten sendikalar tarafından kabul görmemektedir. Sendikaların, çalışanların haklarını korumak ve geliştirmek için var olduklarını unutmamalıyız. Hukuka aykırı uygulamalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüm yetkilileri, hukuka uygun hareket etmeye ve çalışanların anayasal haklarına saygı göstermeye davet ediyoruz.’’ dedi.
Yargı kararları yok sayılıyor
Danıştay'ın bu kararına rağmen hukuk tanımayarak %2 barajı getirilmiş, sendikal örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldıran %2 barajı ile çalışanların sendikal tercihlerine müdahale edilmiş, ilgili düzenleme 18 Ocak 2024 tarihinde Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nda görüşülerek yeniden iptali gerçekleştirildi. Danıştay’ın %1, AYM’nin %2 iptal kararına rağmen, yeniden %1 kararının, AYM'den döneceğinden kimsenin şüphesi olmamasına rağmen, yeni bir karmaşanın ve yeni mağduriyetlerin yaşanacağı alenen ortadayken, %1’i milletvekillerine sunan sendikacılar, %1’i imzalayarak teklif verdi. Bu konuya ilişkin açıklamada bulunan Özlem Akarken ‘‘Bu kararlar, kamu çalışanlarının haklarını koruyan yasal düzenlemelere aykırıdır ve hukuk devleti ilkesine zarar vermektedir. Yetkili sendika temsilcileri, yargı kararlarının yok sayılmasını ve kamu çalışanlarının kazanılmış haklarını gasp etmektedir.. Yargı kararlarının göz ardı edilmesi, adaletin ve yasaların nasıl ihlal edildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Sendika olarak, kamu çalışanlarının yıllar süren mücadeleler sonucunda elde ettikleri haklarının keyfi bir şekilde gasp edilmesine karşı güçlü bir şekilde tepki gösteriyoruz.’’ ifadelerini kullandı.
Gerekli adımlar atılmalı
Sendikalar, yönetimlerin küçük hesaplarla uğraşmak yerine kamu çalışanlarının adil bir şekilde maaşlandırılması ve sosyal haklarının korunması için gereken adımları atmasını talep etmektedir. Bu bağlamda, kamuoyunu hukuksuzluk ve yasalara aykırılık konusunda bilinçlendirmek ve adaletin sağlanması için gerekli adımların atılması gerektiğini savunan Akarken, ‘‘TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda alınan kararlarla birlikte, kamu çalışanlarının kazanılmış hakları gasp edilmekte, yasalar yok sayılmaktadır. Sunulan vergi paketi içerisinde yer alan önerge ile Toplu Sözleşme ikramiyesinin geri verilmesi kararı, yargı kararlarıyla iptal edilen yüzde birlik ve yüzde ikilik barajların tekrar gündeme gelmesi, bizleri derinden üzmektedir. Biz Sendikamız adına, sendika yönetimlerinin üye aidatlarıyla kendilerini düşünmeleri yerine, adil şekilde kamu personelinin ve emeklisinin mali ve sosyal haklarının korunması için gereken adımları atmasını talep ediyoruz.’’ şeklinde konuştu.
Toplu sözleşme iptal edilsin
6. Dönem toplu sözleşmelerinde sözleşme ikramiyesinde yararlanmak için %1 barajını getirmeleri ve Danıştay’ın toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalar şeklinde kıstas getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılmaktadır. Konu hakkında açıklamada bulunan Akarken, “Sendikal özgürlüğe müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini engellediği gibi, aynı işi yapan kamu görevlileri arasında farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle toplu sözleşme ikramiyesi ödemesinde eşitsizlik yaratması, çalışma barışını olumsuz etkiliyor ve bu durum hukuka uygun değil. Tasarruf yapan devletin kasasından çıkan toplu sözleşme ikramiyesini kabul etmiyoruz. Toplu sözleşme ikramiyesi iptal edilsin!” açıklamasını yaptı. Kamu çalışanlarının emeklerinin önemini vurgulayan Akarken, hakların gasp edilmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Sendikalar olarak adaletin sağlanması ve yasal hakların korunması için kamuoyunu bilinçlendirmeye çağrıda bulunan Akarken, “Hukukun üstünlüğünü ve kamu çalışanlarının haklarını savunmak adına birlikte mücadele edeceğiz. Kamuoyunun desteğiyle adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz.”
