İktidarın borazanı haline gelen medya denen televizyon kanallarının yanında yine iktidarın oluşturduğu gazetelerin etkisinde kalan toplumun yaşananları tozpembe gözlüklerle izlediğini de kabul etmek gerekir.
Uyuşturucudan beter bir durumun yaşandığı son yılarda adeta toplumun beynini yıkayan medya ve basının bu durumu karşında ayakta durum direnmeye çalışanlar ise başta muhalefet partilerince olmak üzere iktidar karşıtı görünüp, iktidarın korkusundan bir şey yapmayan reklam veren işadamlarından beklenen desteği görmedikleri de diğer bir gerçek.
İşte bu kanallardan biri olan ve meslektaşım, hemşerim Doğan Şentürk’ün Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı FOX TV’nin haber ve yorumları ile yaptığı direnişi görmek gerekir.
Havuz medyasının yanı sıra iktidarında hedefi olan FOX’un mücadelesini yabana atmamak gereken muhalefetin FOX ve ona benzer tv ve gazeteler sahiplenmesi gerekmez mi?
Bilmem ama iktidarın basın ve medyayı ele geçirip, çalışmalarını yaptırmadığını ileri sürüp, kendileri gibi muhalif olan basın ve medyayı desteklemeyenlerin ‘Basın bizim haberlerimizi yapmıyor’ diyen muhalefet ne kadar inandırıcı olur?
Evet, bu ülkenin diğer ve en önemli sorunlarından biride kâğıt alamayacak halde olan muhalif basının yanı sıra reklamla ayakta kalmaya çalışan muhalif basınına sahip çıkacak olanların başında gelenlerin muhalefet partilerinin yanı sıra gazete bayisinse gidip, günlük bir gazete almayan ama ‘Satılık Basın’ diyerek işi geçiştiren toplumdur.
Ve bu durumdan en güzel faydalananda iktidar ve onun yalaka havuz medyasıdır..
Zarf usulü ile talan mı var?
Halkın verdiği vergilerle toplanan paraların bütçe edilerek Ardahan'ın da içinde bulunduğu 81 vilayete dağıtıldığını sanırım benim gibi herkes iyi biliyor.. Ve bu gelen paraların nasıl, hangi yöntemlerle harcandığını da.. Bu paralar harcanmadan önce izlenecek yolları da bilen herkese rağmen birilerinin gelen bu paraları nasıl ve hangi yollarla harcadıkları da adeta bir sorundur şu kimin ne yaptığı çokta iyi bilinmeyen bir Ardahan'da.. Evet yıl sonunun yaklaşmasıyla kendilerine ayrılan bütçeyi harcamak için F-21'i sıkça kullanıp, ilansız, ihalesiz alım yapanların şu günlerde bir hayli hareketli, hararetli ve de bol zarflı günler yaşadığını izliyoruz.. Devletin parasını, milletin vergisini düzenledikleri iki üç zarf ile dost ve yakınları oldukları ileri sürülenlere dağıtanların ihale yapmadan aldıkları alımlarda neler kazandığı da hesaplandığında kazananın devlet, millet değil bir iki kişinin olduğunu da görmek mümkün.. Evet vali yardımcısını, kaymakamı, idareciyi bile tanımayan bir basının olduğu ülkede 'Acil' adı altında yapılan alımları masaya yatırması gerekenlerin başında gelen Ardahan'ın valisi ve o kurumlardan sorumlu idarecilerdir.. Adam bir yere idareci atanıyor, ardından kendisine yakın bulduğu birkaç esnafı dağıttığı zarflarla işi tüccarlığa döküyor. Adam bir kurumun muhasebesine bakıyor, kendisine verilen yetkileri kamu yararına değil, kendi ve çevresinin yararına kullanıyor.. Bunu da harcanması gereken bütçeyi halktan, kamuoyundan saklamak için zarf usulü ile yapıyor iddiaları mutlaka araştırılmalı, bakılmalı ve sorulmalıdır..
İktidarın borazanı haline gelen medya denen televizyon kanallarının yanında yine iktidarın oluşturduğu gazetelerin etkisinde kalan toplumun yaşananları tozpembe gözlüklerle izlediğini de kabul etmek gerekir.
