Su yalıtımı ve bina güvenliği arasındaki ilişkiye dair yapılan araştırmayı değerlendiren Prof. Dr. Naci Görür, “Biz, depremciler sudan çok korkarız. Çünkü depremde en fazla yıkıma, neden olan unsurlardan biri zemindeki sudur” dedi. Ev alan kişilerin çok önemli olmasına rağmen temele bakmadığını belirten Görür, “Binanın rengine, boyuna posuna, süsüne püsüne bakar. Halbuki aldığı şeyin en değerli yeri temelidir" diye konuştu.
Kahramanmaraş depremlerinin ardından, su yalıtımı ve bina güvenliği arasındaki ilişkiye dair Türkiye genelinde 26 ili kapsayan bir araştırma yapıldı. Araştırmaya göre, her 100 kişiden 45'i oturduğu binada su yalıtımı olup olmadığını bilmiyor. Su yalıtımının olmadığı veya standartlara uygun yapılmadığı binalardaki demir donatıların taşıma kapasitesi 10 yılda yüzde 66 oranında azalıyor. Araştırma sonuçlarının açıklandığı konferansta konuşan Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, "Sulu zemin depremde en tehlikeli alandır. Yani bizim, yeraltında evimizin çevresindeki suyu var mı yok mu bilmemiz lazım. Binaya ve temele su gelmemeli" ifadelerini kullandı.
Biz, depremciler sudan çok korkarız
Su yalıtımı ve depremin binalara etkisi arasındaki ilişkinin önemli olduğunu söyleyen Görür, “İnşaat denildiği zaman temel önemli ama hiçbir zaman biz temele bakmayız, kimse temeli görmez. Satın alan da bilmez, oturan da bilmez. Binanın rengine, boyuna posuna, süsüne püsüne bakar, ‘Binaya bayıldım’ der ve dünyanın parasını verip alır. Halbuki aldığı şeyin en değerli yeri temelidir" dedi. Görür, "Biz, depremciler sudan çok korkarız. Çünkü depreme en fazla yıkıma, can kaybına neden olan unsurlardan biri zemindeki sudur. Evinizi yaptığınız zaman zeminin bulunduğu yerde, su olur. Yeraltında su nehir gibi akmaz, su gözeneklerin içinde olur” diye konuştu. DHA
