Bu söz, hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı (Başkan) R. T. Erdoğan'a ait. FETÖ ve PKK ile işbirliği yapma suçundan tutuklanan malum Papaz'ın serbest bırakılmayışı nedeniyle ABD'nin, Türkiye'yi tehdit etmesine karşılık sayın Başkan'ın verdiği cevap.
Gerçekten bu; ABD ve Batı, yeni Türkiye'ye alışamayacak ya da çok zor alışacak!
Zor alışacak, çünkü Türk Devleti'nin değişik yetkilileri defalarca dosta düşmana duyurdular ki; "Eski Türkiye'yi unutun, aklınız varsa; yeni Türkiye ile yeni şartlara göre muhatap olun."
Gerçekten de öyle yapmalılar.
Çünkü;
Alışkın oldukları pısırık, uyuşuk, başkalarının uydusu (Batı'nın), 1 milyar dolar kredi için el açarak dünyayı dolaşan Türkiye eskidendi...
Yolu, suyu, elektriği olmayan ülke yok artık.
Yüzde 120 enflasyon ile boğuşan, evine ekmek parası bırakamayan insanların yaşadığı yer değil artık Türkiye...
Başını iki elinin arasına alarak hastasını nerede, nasıl tedavi ettireceğini düşünen çaresizler yurdu değil artık Türkiye.
Tüpgaz, şeker, ilaç bulabilmek için gecenin karanlığında kuyruğa giren, emekli maaşı kuyruklarında kalp krizi, beyin kanaması geçirerek ölen insanlar ve emekliler ülkesi değil artık Türkiye.
Terör belasından başını kaldıramayıp kendilerinden hala yardım (el aman) dileyecek bir Türkiye var sanıyorlar.
Tüm teknolojik alet ve edevatı kendilerinden almaya devam edecek, hala kendikerine mecbur bir ülke var sanıyorlar.
Askeri silah ve teknolojiyi yalnız kendilerinin üretip satabileceğini, bu konuda Türkiye'nin zaten farklı bir atraksiyona (silah yapma, başka satıcılar bulma eylemine) giremeyeceğine inanıyorlar.
Bütün aymazlık, şımarıklık ve had bilmezlikleri bundan.
Ve asıl mesele:
Türkiye rotayı olabildiğince "doğu"ya kırdı. Kuzey Atlantik'te artık misafir konumunda!
Kuş, yuvadan hoşnut olmasa da misafirliğe 'kerhen' devam ediyor. Ne de olsa; "Bir acı kahvenin 40 yıl hatırı var"mış! Tahammülsüzlük gösterilecekse bu, ev sahibinden olsun...
Kuş, sonsuz bir ümitle yeni ufuklar keşfetmenin peşinde...
Bunu gören ABD ve Batı, "kuş hiçbir şekilde yuvadan kopup ayrılamaz" diye düşündüler. Gel gör ki; gerçek acı... Bunu kabullenemedikeri için "yaptırım uygularız" tehditleri savuruyorlar ve asla boş durmayıp her bakımdan bunun gereğini yapıyorlar.
'Siyonist Evangelist ABD israil Devleti' karizmayı dünya çapında zaten çizdirmişti. Şu an Türkiye'ye olduğu gibi, bir çok ülkeye tehdit ve saldırıları bunun açık bir delilidir.
Suriye'de yenilmiş, en azından büyük mevzi kaybetmiş bu emperyal güçler, Ortadoğu hesaplarının tamamını yitirme korkusu, hırsı ve telaşıyla, sözde Türkiye'yi dizginlemeye çalışıyırlar. Bugün, bunu, aslında terörist olan bir papazı konu edinerek sürdürürlerken yarın başka bir konu üzerinden devam ettirecekler. Bildiğimiz kadar Türkiye'de duruma vakıf ve şükür ki; hakim...
Konunun bir papaz meselesi olmadığını dünya alem biliyor... Görelim Mevlam neyler..!
Selam ve sevgi ile.
Bu söz, hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı (Başkan) R. T. Erdoğan'a ait. FETÖ ve PKK ile işbirliği yapma suçundan tutuklanan malum Papaz'ın serbest bırakılmayışı nedeniyle ABD'nin, Türkiye'yi tehdit etmesine karşılık sayın Başkan'ın verdiği cevap.
