Ekonominin ABD’li şirkete teslim edildiği yönünde ki haberlerin ne kadar inandırıcı olduğunun tartışıldığı şu günlerde ülkenin yaşadığı darboğazı yakından yani bu kalan birkaç ay içinde değil de gelecek yıldan itibaren aşacaklarını belirten başka Erdoğan’da moral vermeye çalışıyor.
Durumun ne kadar vahim olduğunu da kabul etmek istemeyen başkanın iç piyasalara verdiği moralin ne kadar etkili olduğunu görmemiz için şöyle bir çarşıya bakmak görmek yeter artar bile.
Evet, her gün hava durumu gibi milyonların harcandığı operasyon haberlerinin devam ettiği ülke de ciddi bir darboğaz yaşandığını pazara, esnafa, çarşıya çıkmanızla anlaşılırken birde genel af mı yoksa mafya babalarına yaranacak olan bir af mı tartışılmakta.
İthalat/ihracatın sıfır derecede olduğu Ardahan’ın 3 gümrük kapısı gibi diğer sınır kapılarında da durumun hiçe iç açıcı olmadığı gibi bırakalım ekonomiyi alt üst eden doların yükseliş yada inişini ülkemize komşu ülkelerin paraları bile paramızda değerli hale gelmiş durumda.
Daha dün özgürlüğüne kavuşan ve yaşadığı ekonomik burhanı atlatmak için ellerinde ne var ne yoksa getirip bir ekmek parası karşılığında satan Gürcistan, Azerbaycan ve diğer komşu ülkelerde gelenlere Nataşa deyip, zevk alırken bugün onların parası karşısında moralimiz gibi zevkimizde kaçmakta.
Bu durumun nasıl olup aşılacağını karar kara düşünen başkan ve ekonomi ekibinin moral pompalayan açıklamalarına baktığınızda önümüze bir de yerel seçim çıkmakta.
15 Temmuz Darbe girişimi denen süreçten bu yana birçok iş adamının el konulan mal varlıklarının bile yaşanan ekonomik dar boğazı geçmemize yaramadığı tam aksine buralarda çalışan ya da buralarla iş yapan onca hayal binlerce insan da işsiz, güçsüz yetmedi HDP’liler gibi hapislere atılmış durumda.
Yani iç barışın ekonomiyi olduğu gibi adaleti, hukuku, insan haklarını da etkilediğini düşünmek istemediğimiz şu günlerde işimiz bir hayli zor gibi.
Başkan’ın b yönde alacağı kararların çok önemli olduğunu ve ilk dönemlerde ki gibi yönünü yeniden Avrupa’ya, ABD’ye, Batı Ülkelerine ve en önemlisi insan haklarına, siyasal özgürlüğe çevirmesi gerektiğini de tartışıldığı bir süreç yaşayan ülkemizin aslında dış sorunu yok iç sorunları unutmasak, göz ardı, kulak arkası yapmasak..
Evet bu ülkenin kendisine yeter olduğunu belirten ama bunu ortaya koyan adımları atmaktan zorlanan siyasilerimizin gerek içeride gerekse dışarıda kullanacakları dilinde ekonomiyi olduğu gibi sosyal hayatı da rahatlatacağı bilinmesine karşın ‘Biz biliriz, biz yaparız, bizden başkasına nefes haram’ demek değil mi bugün ülkemizin yaşadığı sorunlar..
