23 YIL SONRA AYNI SONA MI?
Anadolu Efes, bu sezon oynadığı muazzam oyunundan taviz vermedi. Yetenekli oyuncular, özelliklerini konuşturdu. ‘Sugar’ Shane Larkin, yine alev aldı ve 30 sayı, 7 ribaund, 7 asistle yıldızını bir kez daha parlattı. Vasilije Micic de, keskin şutörlüğünü konuşturan bir diğer isimdi. James Anderson, erken faul problemine giren Krunoslav Simon’un verdiği açığı kapattı. Anderson, Brock Motum ile birlikte takımın x-factor oyuncuları oldu. Bryant Dunston ve Tibor Pleiss’ın yanı sıra Adrien Moerman, Fenerbahçe Beko’nun boyalı alandaki eksikliğini değerlendirdi. Daha önemlisi, Avrupa Yakası’nın temsilcisi, doğru savunmayla Anadolu Yakası’nın temsilcisinin sisteminin işlemesini engelledi.
Fenerbahçe Beko için korkulan oldu. Sarı Lacivertliler, kritik zamanların adamı Gigi Datome’nin yokluğunda ceza şutlarını atacak oyuncuyu bulamadı. Ali Muhammed, Kostas Sloukas ve Marko Guduric’in ritmini bulamaması da, Fener’in işini iyice zorlaştırdı. Maçta oynama durumu soru işareti olup son günde hazır olan Jan Vesely’nin 14 sayıyla Sarı Kanaryalar’da en skorer ismi olması, aksaklıkların en büyük yansıması oldu.
Bu maçta en büyük tebriki kesinlikle Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman hak ediyor. 40 dakika boyunca sistemini Fenerbahçe’ye kabul ettirdi ve en önemlisi de, hakemler her ne karar verirse versin; sükunetini korudu.
Anadolu Efes, 1996 yılında, Koraç Kupası’nın çeyrek finalinde elediği Fenerbahçe’yi bu sefer THY EuroLeague’in yarı finalinde geçti. Ergin Ataman’ın dediği gibi, ruhunu yeniden bulan Efes, 23 yıl sonra bir Avrupa zaferi daha yaşayacak mı; hep birlikte göreceğiz. Fenerbahçe Beko’ya üçüncülük maçında, Anadolu Efes’e şampiyonluk için başarılar dilerim.
