Erkenci Kuş’un Can’ı
Yaz geldi, plaj mevsimi açıldı. Ayaktı, göbekti, sözüm ona kaslı(!) vücutların fotoğraflarını çekip sosyal medyaya koyup cümle aleme gösteriyorsunuz ya, kaldırın kardeşim koymayın böyle şeyler. Beğeni butonuna basmayınca bozulan çoktur ama düşünsenize, elin kadını niye sizin göbekli fotoğrafınızı beğensin? Hem, Can Yaman’a bir bakın, sonra karar verirsiniz sizde ki kas mı, yoksa kasa benzer bişey mi?
***
Geçenlerde, öyle boş boş bakarken televizyonda bir sahne gördüm. Ağır çekim, sonra yakın çekim ve bir görüntü üç kez fotoğraf karesi şeklinde yan yana donduruluyor. Ne için mi? Elbette benim yaptığım gibi, üst üste 4-5 kez”ohaa, ohaa, o ne beee?”dedirtmek için…
(Affınıza sığınarak)
İzlerken dikkat edin de yanınızda eşiniz veya sevgiliniz olmasın. Yalnızken iyice bir şaşırın, ya da ne söyleyeceksiniz söyleyip sindirin de, ani tepkiler vermeyin. Yoksa mazallah dargınlık çıkabilir. Can Yaman kimmiş diye baktım. Birkaç dizide oynamış daha önce. Henüz 28 yaşında, iyi eğitimli bir avukat. Ama ekrana yakışmış valla gözüm gönlüm açıldı. Düşündüm de en son ne zaman göbeksiz birini gördüm diye, bulamadım. Millet olarak içimiz şişmiş yahu!
***
Can Yaman’ın oynadığı Erkenci kuş tam yazlık bir dizi. Konusu, yazar olmak isteyen ve en büyük hayali Büyük Okyanus’un doğusunda bulunan Ekvador’a bağlı takımadalardan biri, Galapagos’a gitmek olan genç bir kız ile, dağ-tepe, ülke ülke elinde fotoğraf makinesi ile gezen fotoğrafçı bir adamın hikayesi. Galapagos’a gidip ne yapacak diye sorarsanız, büyük kanatlı ve havada uzun sure kanat çırpmadan uçabilen Albatros kuşlarını bulmak için.
Ailesi bakkal işleten ve burada çalışan genç kız bir sure sonra başka iş aramak zorunda kalır. Fotoğrafçı gencin ailesine ait reklam şirketinde işe başlar. Burada ikisi arasında bir yakınlık başlar.
***
Eğlencelik, stres yok, acı yok dizide. Kafanızı dağıtmak istiyorsanız, bakın derim. Ülkenin sıkıcı gündemine dertlenmekten neşeyi unutmuşuz. Saf bir aşk hikayesi izlemek bana iyi geldi. Bu hafta sonu biraz eğlenelim dedim, sonra yine dertlerimize döneriz.
