Tuvalet kağıdı deyip geçme!
İnsan böyle boş boş otururken neler düşünüyor neler...Yıllardır uyuyordu millet, uyanması için totosunu sildiği kağıda zam gelmesi gerekiyormuş meğer! Kağıt zamlarından dolayı kırtasiyelerde fiyatlar uçmuş. Kalem almaya girdim, baktım ki tükenmez kalem bile tükenmiş, üzerlerindeki etiketler sekiz liradan başlayor, artarak gidiyor.
Gazeteler zar zor basılıyor, bazı ekler çıkmıyor. Kimsede çıt yoktu, ama tuvalet kağıdı zammı isyan ettirdi.
Vay arkadaş! Memleketin geldiği duruma bak...
***
Benzin, mazot uçtu gitti anladıkta, bir çakmak bile 1,5-2 liradan 4,5-5 liraya çıkmış. Litrelik gaz mı koyuyorlar içine anlamadım.
Milli bayramlarımız bitti, tarihimizde onca destan varken kala kala bir 15 Temmuz destanı kaldı. Atatürk heykelleri kaldırılmaya başladı. Basın denetimli olduğundan çıt çıkmadı. Sosyal medya olmasa haberimiz olmayacak. Ona da sansür geldi görmüyoruz!
Andımız kalktı, imam hatipler çoğaldı, kütüphaneler kalktı, hapishaneler çoğaldı. Okulda labaratuvar yok, mescit yapıldı.
Çocuk yapmayan, hamile gezen, kahkaha atan kadın aşağılandı.. Tarım ülkesiydik, patatese muhtaç hale geldik. Domates yaz başından buyana 10 liradan aşağı inmedi. Faizler artıyor, kredi kartları dibine kadar doldu.
Televizyonda sansür, herşey buzlu. Hayalsizlikten sanatçı sanat yapamıyor.
Eskiden, böyle durumlarda protesto eden şarkılar, filmler yapılırdı. Sanatçılar, elbirliği ile sorun yaşayan kesime destek verirdi. Şimdi birkaç tanesi dışında sesi çıkan yok. Hoş! Zaten muhalefet partisi bile gidemiyorken, onlar nasıl gitsinler?
***
Kapanan gazeteler, basılamayacak kitaplar için kimse endişelenmedi. O yüzden, tuvalet kağıdı deyip geçmeyin, zam gelmeseydi kağıda gelen zammı farketmeyecekti kimse...
Sevgiyle kalın
