İyilik ve güzelliğin katili oldunuz...

700 yıl, dünyada hüküm sürmek dile kolay 700 yıl…. Bu sadece kılıç kalkan’la olacak şey değil olamazdı da…
Adalet mi? Var dı elbet ama değil.
İnanç ve güç desek .. o da tamam da her şey değil.
Osmanlı uygarlığı “üç selim formülü” ekseni üzerinde inşa edilmiş.
Başladınız mı Padişah selim’leri saymaya
1-Yavuz sultan selim
2- Sarı selim (2.selim)
3- 3.Selim
Tamam ama üç selim formülü bunlar da değil
Ben söyleyeyim Üç selim şunlar: Akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim...Yani üç kavramı, sadece sözlük anlamlarıyla; doğru akıl (sağduyu),
temiz kalp (gönül) ve üstün beğeni (estetik) olarak çevirebiliriz.
Hadi bunlara kısaca; doğruluk, iyilik, güzellik diyelim.
Güzellik insan içindir, insana hoş gelen demektir.
İyilik toplum içindir, topluma hoş gelendir.
Doğruluk evren içindir, evrendeki tüm varlıklara hoş gelendir…
Peki sizce Şu anda toplumu yönetenler herkese “İyilik-Güzellik-Doğruluk” konusunda örnek midirler?
Ben söyleyim kesinlikle hayır….
Türkiye ve Türk Milleti uzun yıllardır bu değerleri ne kadar sağlıklı yaşayabiliyor?
Toplumu yönetenler, evrensel değerlere sarılmazlarsa, her konuşmalarında her davranışlarda bu değerleri yok etme, toplumu parçalama adımlarını açıkça ifade etmekten çekinmezlerse kötülük ve çirkinliği savunan kişiler olmazlar mı?
İlim- irfan görmezden gelinirse, mevki-makamı hak eden değil dayısı, emmisi, yandaşı olan işgal ederse, Fakir aşağılanıp zengin poh pohlanırsa, zulmedenin karşısında duracak adalete inanç yoksa 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” diyemiyorsanız “İyilik ve Güzelliği” öldürdünüz.İyilik ve Güzelliğin katili oldunuz…
Haram havuzundan su içenleri dışlamaz, semire-semire, devleti soyup zenginleşmekten utanmayanları, kul hakkı yiyenlerin yanıda çıkarınız uğruna durup deşifre etmezseniz, her dayatılana tepkisiz kalırsanız,
Türk Milletinin gözü önünde haksızca “Doğruluğu” öldürmüş olursunuz.
Doğruluk katili olursunuz…
Bu yapının bozulduğu ülkelerde ne iyilik, ne güzellik, ne de doğruluk kalır…
MANİSALI MORRİS ŞİNASİ (1855-1928) “İyilik, güzellik, doğruluk ve fazilet, dünyanın esas mayasıdır. Ne olursa olsun, dünya er-geç rayına oturup bu çizgiye gelecektir ve bunu engellemeye de kimsenin gücü yetmeyecektir.” Demiş
İyi olmak çoğu zaman çıkarlarımıza ters düşer, güzel’i tatmadan anlamına varmadan önünden geçer gideriz bu anlamda doğru’yu çoktan kaybetmişizdir.
Sonunda elimizde gerçekten yorumlanmış iyi, güzel ve doğru anlamında bir şeyin kalmamış olduğunu görürüzüz.
İyi, güzel, doğru kavramlarının gerçek anlamlarına tezat bir şekilde bize paketlenip sunulduğunu hiç düşündünüz mü?
Toplumun iyilik, güzellik, doğruluk kavramları törpülendiği ölçüde toplumun ahengi bozulur, ömrü kısalır ve toplumu düzenleyen yazısız kuralar ortadan kalkar.
Zor şeydir insan olabilmek.
Dürüstlük doğruluk ister,
Güzellik, İyilik ister,
İçtenlik, Güven ister,
Merhamet, vicdan ister,
Alçak gönüllülük, Tevazu ister,
Hoşgörü, saygı ister,
Kendini bilmek ister,
Haddini bilmek ister...