Göçmen dramı...

“Sadece göçmen değil, birde insan”. Uygunsuz şartlarda yaşayan ulusların insanları daha yaşanabilir ülkelere gizli ve yanlış yollarla girmek isterken ölüyor ve bu tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor.
Bu film çok uzun yıllardır oynanıyor ve oynama ya da devam edecek ta ki biz insanlar paylaşmayı öğrenene kadar.
Paylaşmak ne kadar önemli bir meziyet değil, mi?
Evini paylaşmak, paranı paylaşmak, zamanını paylaşmak, ülkeni paylaşmak ama bunlar çok az kişide bulunan bir meziyet.
Aslında çok basit bir cümle ile anlatmak istersek hep şöyle deriz.
“Ya dünya çok büyük hepimize yeter” deriz ama maalesef kimseye yetmiyor
Yeni bir fotoğraf karesinin servis edildiği şu geçtiğimiz günlerde bir kaçak göçmen faciasında Meksika’dan Amerika’ya geçmek isteyen babanın bindiği tekne alabora oluyor ve ölmesin diye suyun içinde ölüm ile yaşam arasında azgın dalgalarla boğuşurken üzerindeki penyenin içine sakladığı çocuğuyla birlikte her ikisi de boğularak ölüyor ve her zaman olduğu gibi cesetler karaya vuruyor.
Çocuk Babasının göğsünün üzerinde bir siyah penyenin içinde babası ile birlikte ÖLMÜŞ belki dört belki beş yaşlarında.
O çocuğun neden o yolculuğa çıktığından haberi bile yok, bilgisi yok, annesi babası bu kararı vermiş.
Bir an için o babanın annenin yerine kendimizi bir koyalım on saniye tüylerimiz diken diken oluyor öyle değil, mi?
Sadece daha insani şartlarda yaşayabilmek için savaşlardan, yoksulluklardan kaçmak istemiş bu suç mu?
Üzülmek ağlamak çok insani bir davranıştır.
Üzülürüz hatta dayanamaz ağlarız bazen.
Peki, sen ne demek istiyorsun, derseniz, demem o ki
Bu dünya biz insanlar için çok büyük tüm insanlığa yeterde artarda.
Dünyamız bu koca evrende bir kum zerresinden daha küçük iken, biz insanları bedenini ve kapladığımız alanı bir düşünün!
Peki, dünyayı paylaşamamanın sebebi nedir? bence aç gözlülük
İnsanoğlu çok açgözlü eski tarihlerde de bu aç gözlülük vardı ama şimdi daha çok oldu
Savaşlarla topraklarını genişletmek daha büyük olmak isteyenler hangi nedenle yapıyorlardı acaba bu savaşları.
Etrafındaki üç yüz beş yüz bin askerle dünyayı kasıp kavuruyorlardı sadece egolarını tatmin ve daha büyük toprak için.
Kimi komutan gaddarlığı ile kimi komutan adaletsizliği ile kimi komutanlarda adalet ve insanlığı ile tarihe iz bırakmış.
Yani aç gözlülük.
Yönetim şekli ile (Sömürgeci) adaleti üst seviyede tutan sosyal paylaşımı esas alan devletler bugünkü zengin devletlerdir.
Kaçak göçmenlerde doğal olarak bu ülkelere kaçmak istiyor
Fakir ülkenin insanları zengin ülkelere neden gitmek ister daha iyi bir hayat sürebilmek için.
Peki, kendi yaşadığı ülke neden fakir kalmış, emperyalist ve kapitalist ülkelerin işgaline uğradıkları için sömürüldüğü için ve basiretsiz, öngörüsüz akıllı olmayan liderleri seçtikleri için ya da bir diktatör başlarına zorla dayatıldığı için.
İsledikleri sadece kendisine ait olan topraklarda sömürülmeden insanca yaşamaktır.
Eğer sen bu imkânı bu insanın elinden alırsan bu dünya herkese dar gelir
Oysa yaşadığımız dünya hepimize yeterde artarda……
Bir insan özel uçağı ile başka bir ülkeye gün içinde çay içmeye gidip gelirken bir başka insan karın tokluğu için çöp karıştırıyor ise orada adaletten insanlıktan ve sistemden bahsedemesin.
Şartlar sistemleri belirler, bugünkü şartlar bir süre sonunda sistemi değişime zorlayacaktır.
Tek yapılması gereken yaşadığımız bu vahşi kapitalist sistemin değişmesi ve sınırsız zenginliğin ortadan kaldırılmasıdır.