Alman aşısında son viraja gelindi
Sanırım aranan çözüm yakınlaştı... Muhtemelen son viraja gelindi... Dünyayı altüst eden Kovit-19 salgınına karşı aşıdan bahsediyorum... Alman aşısından... Prof. Dr. Uğur Şahin ile eşi Doç. Dr. Özlem Türeci’nin kurucuları arasında olduğu BionTech’in geliştirdiği aşıdan... Amerikan İlaç Şirketi Pzifer ile birlikte geliştirilen aşı için Avrupa’da Aşı Ajansı’na (EMA) ruhsat için başvuru yapıldı... Cevap bekleniyor... Ruhsatın da iki hafta gibi kısa sürede verileceği umuluyor... Ayrıca Pzifer de bu ay içinde ABD için FDA kurumuna ruhsat başvurusunda bulunacak...
* * * *
Sebebi ister akıl tembelliği, ister eğitim, lisan yetersizliği, ne derseniz deyin Türkiye’de yaşayanların büyük bölümü sadece kendi çevresiyle ilgilenir... Bu yüzden ‘açıklanan sayılar doğru değil’ tartışmalarıyla veya açıklanan sayıları toplayıp çıkaran veya bölerek mana çıkarmaya çalışan haberlerle günler geçer... Örneğin, ‘Bilim orda başka, burda başka değil... Koronaya aşı konusunda Türk bilim insanları niye dünyada başa güreşemiyor, sebebi nedir’ diye sorulmaz... Sorulsa da ‘Hıfzısıhha kapandı da ondan’ denir geçilir... Bu da konunun bir başka yönü...
* * * *
Almanya’da yaşıyorum... Prof. Dr. Uğur Şahin, aşıyla ilgili geçen hafta bir Alman gazeteciye çok geniş bilgi verdi... Benim de izlediğim, videoya alınan görüşmeden özet notlar aktarmak istiyorum... Prof. Dr. Şahin, aslında bir onkolog... Yıllardır eşi ve ekibiyle kişiye özel kanser aşısı üzerinde çalışıyor... Ocak ayında ekibiyle kolları sıvayıp ‘Işık hızı’ adını verdikleri projeyle gen bazlı 20 aşı adayı yapmışlar... ‘Çünkü bu virüsün Wuhan ile sınırlı kalmayıp bir salgına dönüşeceğini anladım’ diyor... Testler sonucu sayıyı önce dörde sonra ikiye indirmişler... BNT162b1 ve BNT162b2 olarak... Sonunda BNT162b2’nin daha etkin olduğu tespit edilip onun üzerinde karar verilmiş... Son etap olan Faz 3 çalışmaları 30 bin gönüllü üzerinde deneniyor... Bu sayı sonra 44 bine yükseltilmiş... Büyük bölümü tamamlanmış... Türkiye’de de deneniyor...
* * * *
Ama unutmayalım... ‘Aşı bir tedavi metodu değil, bulaşmaya karşı koruma yoludur. Diğer bir görevi de virüs bulaşanlarda hastalığın seyrinin daha hafif geçmesini sağlamak...’ diyor Prof. Dr. Şahin... Bu da gösteriyorki nüfusun büyük bölümü aşı oluncaya kadar maske, mesafe ve hijyen kuralı uzunca bir süre daha devam edecek... Bu konuda disiplinli ve gayretli olmak durumundayız eğer sağlığımızdan, canımızdan olmamak, sevdiklerimizin bizden kopmamasını istiyorsak... ‘Hemen komple normal yaşama hemen dönemeyiz ama gelecek yaz aylarından itibaren normalleşmiş bir yaşam olabilir’ dedi Prof. Dr. Uğur dagörüşmede....
* * * *
‘Aşıyı kendi üzerinizde denediniz mi’ sorusuna ise ‘Klinik çalışmalarında kurallar var... Aşı adayı geliştirenin üzerinde denenmez’ dedi. Ancak kuralların izin vermesiyle tabiiki aşı olacağını sözlerine ekledi... ‘Bağışıklık sorusuna’ ise ‘Aşının bir yıl, belki daha uzun süre bağışıklık sağlamasını bekliyoruz. Bunu uygulama gösterecek’ diyor... ‘Aşıdan bu kadar nasıl eminsiniz’ sorusuna da ‘Teorik olarak herşey mümkün... Ama aşımız mükemmele yakın’ dedi...
* * * *
2008’de kurulan biyoteknoloji firması BionTech’in borsa değeri şu sıralar 17-18 milyar Euro... Mukayese olarak Lufthansa’nın değerinin dört katı... Bu da sermayenin belli bir kısmına sahip Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşini kısa bir sürede Almanya’nın en zengin 100 kişileri arasına soktu.... Alman gazeteci bu soruyu da sordu... ‘Bu sizi nasıl etkiledi’ diye sordu... Cevabını ve diğer söylediklerini haftaya yazarım... Ancak şu kadarını söyleyebilirim... Bir bilim insanına yakışan bir cevap verdi...
NOT : Erciyes Üniversitesi AGE Merkezi’nce geliştirilen ilk yerli aşı adayının yine EÜ Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (İKUM) Perşembe günü ilk gönüllü Nazif Durna’ya uygulanarak Faz 1 çalışmalarına başlandı. Hayırlı olsun...
