Derdimiz başörtüsü mü?
Başörtüsünden, başı örtülü bacılardan bir türlü çıkamıyoruz! Başını bağlamayı tercih eden kadınlar ana muhalefet partisinde vitrin ise, o zaman iktidar partisinde başını örtmeyenler de vitrin mi oluyor? Bir gün biri çıkıyor “benim başörtülü bacıma” diyor. Bir gün diğeri “o başını bağlayan kadınlar vitrin” diyor. Deva Partisi'nin Başkanı Ali Babacan ilk olağan kongresinde, başını bağladığı için kızkardeşinin yaşadıklarını anlatıp gözyaşı döküyor.
Dışardan bu ülkeyi hiç tanımayan biri bunları görüp yorum yapsa, bütün sorunlar bitmiş, derdimizin sadece türban olduğunu düşünür herhalde.
Şaşırıyorum!
***
Yeni yılın ilk sabahına vergilerle, zamlarla uyandık. İşsizlik almış başını gitmiş. İşveren de dertli, çalışan da. Eğitim desen ne olduğu belli değil! Milli Eğitimin verdiği uzaktan eğitime ulaşamayan, telefonu, bilgisayarı olmayan milyonlarca çocuk... Kırsal kesimi bırakın, büyük şehirlerde bile eğitimde eşitsizlikten bahseder olduk.
Halk nasıl geçineceğinin derdine düşmüş, çaresizlik içinde direnmeye çalışıyor ama siyasetçilerin ağlamalarından onların gözyaşları görünmüyor.
Şaşırıyorum!
***
Dünya salgınla mücadele ediyor. Bütün ülkelerde aşılamalar başladı. Bizim en yetkililer daha sonra gelmesi planan diğer aşılar ile bilgi veriyorlar ekranda; “Nisan ayında geleceğini ümit ediyoruz”, “Allahın izniyle bekliyoruz”, “İnşallah”...
E hadi inşallah.
Şaşırıyorum!
***
65 yaşın üzerindeki insanlar eve hapsedildi. Bir iki saaat dışarı çıkacaklar ama geçen kıştan bu yana o kadar moralleri bozuldu ki insanların, evden çıkmak istemiyorlar artık! Tek kelime onlardan bahsedilmiyor. Dünyanın başka hangi ülkesinde böyle bir uygulama var, kimse sormuyor?
Şaşırıyorum!
***
Hergün kadın cinayetlerinden bahsediyoruz, geçim zorluğundan bahsediyoruz, eğitimde eşitsizlikten dem vuruyoruz ama gündemimiz bunlar değil de, en büyük sorunumuz başı örtülü ya da örtüsüz gezen kadınlar, öyle mi?
Şaşırıyorum!
***
Geçmişte, her yılbaşı öncesi bir piyango bileti alırdık. (Ben bu sene ilk kez almadım.) Çıkacağından değilde işte bir hafta boyunca ya çıkarsa diye umutlanıp, maddi olarak hayata geçirebileceğimiz şeylerin hayalini kurardık. 100 milyonluk ikramiye çeyrek bilete çıktı, 75 milyon lira varlık fonuna kaldı. İki gram hayalimiz vardı, o da çalındı.
Şaşırıyorum!
***
Cumhurbaşkanı namaz çıkışında”sözcü gazetesi okumayın”dedi. Zaten yıllardır Türk Hava Yollarında dağıtılmayan, devlet kurumlarından içeri sokulmayan iki, üç gazete var. Bunlardan biri sözcü. Bazı şehirlerde insanlar bu gazeteye ulaşmakta bile güçlük çekiyor. Okuyan okur, sevmeyen okumaz. Bunu söylerken bari hangi gazeteleri okuyacağımızı da söyleseydi, fikir edinirdik.
Şaşırıyorum!
***
Almanya bizi kıskanıyor mu bilemem ama ben Almanya’yı ve Başbakanı Merkel’i çok kıskanıyorum. Aşılama programlarını okumuşsunuzdur. Yaşa, mesleğe göre gün gün sistematik şekilde planlanmış. Aşılamanın biteceği tarih belli. Devlet olarak vatandaşlarını yüz üstü bırakmadı. Eğitimleri aksamadı. Ne kadar doğru olduğunu bilemem ama basın yıllardır 70 avro’luk çanta kullandığını, takım elbiselerinin marka olmadığını ve marketten alışverişini bile kendisinin yaptığını anlatıp, bunları görüntülüyor.
Time Dergisi Alman Başbakanı Angela Merkel’i yılın siyasetçisi seçti. Üstelik geçmiş yıllara bakıldığında bu onun ilk ödülü değil!
Şaşırmıyorum! Sadece kıskanıyorum.
***
Sevgiyle kalın
