Battı SGK yan gider...
Neye ve kime mana bulduysalar bugün aysını yaşıyor olmaları çok ilginçti.
Mesela partili Cumhurbaşkanımızın DSP, MHP ve ANAP koalisyon hükümeti başta olmak üzere ve geçmiş koalisyon hükümetlerinin Türkiye'ye çok şey kaybettirdiğini ama kendilerinin yeni Türkiye'yi inşa etmek için yeni anayasa ve başkanlık sistemine ihtiyaç olduğuna dair vurgu yapmışlardı.
Yani onlara göre koalisyon hükümetleri demek kriz, fakirlik, iflas ve bir avuç zenginin, bürokratın milletin sırtına kene gibi yapışması ve kabus demekti!
Oysaki 2018 yılı genel seçimlerinde MHP ile kurulan Cumhur İttifakının adı da koalisyondu ama AKP hükümeti koalisyonu süsleyerek adına ittifak deyivermişti.
Ki partili sayın Cumhurbaşkanının kurulan bu koalisyon sayesinde seçildiği ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu günden bu güne ilk defa koalisyon Cumhurbaşkanlığı sistemi ile yönetildiğini hatırlamakta fayda olacaktır.
Ve birçok makalemde 2021 Haziran’da erken seçim olacağına ve bu seçimlerden DSP, MHP ve ANAP üçlü koalisyon hükümeti gibi üçlü Cumhurbaşkanlığı koalisyon hükümet sistemi ile tanışacağımıza vurgu yapmıştım. Nitekim partili Cumhurbaşkanımız parti ziyaretleri ile tezimi doğrular gibiydi.
Gelelim diğer mana bulunan geçmişin SSK’sı bugünün SGK’sınıı 2 milyar zarara uğrattı söylenen Sayın Kılıçdaroğlu için “Bize yolsuzluk suçlamasında bulunacak en son kişi CHP dir. Sen SSK'yı batırdın ya. Bütün belgeler ortada” diyen AKP hükümetinin 19 yıldır ellerinde bulunan SGK’yı 400 milyar borçlu duruma getirmesine.
Bu ülkede tek bir gerçek vardı. O gerçekte toplumun deve yerine devenin kulağı ile ilgilenmesiydi. Yani konuşulması gereken konu Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervinin satılması ve bu satıştan kimlerin kazanç sağladığı, deprem paralarının nereye harcandığı ve SGK’nın 400 milyar borcu olmalıyken Sayın Kılıçdaroğlu’nun 2 milyarlık batağının konuşulması gayet normaldi.
Kaldı ki Sayın partili Cumhurbaşkanı tarafından Sayın Kılıçdaroğlu hakkında açılan maddi tazminat davaları ile 2 milyarı çoktan tahsil etmişti.
Yani sözün özü koalisyonun işsizlik, fakirlik, krizleri getireceğini, zenginin, bürokratın milletin sırtında kene olacağını iddia edenler bugün bu ülke insanının pazarlardan artık topladığını, traktörü haczedilen çiftçinin battığını, esnafın kepenk indirdiğini ve en önemliside 19 yılda yandaşlara özelleştirme adı altında verilen ihalelerle yapılan köprü ve yoldan, evlere gelen elektrikten, doğalgaz faturalarına kadar bu ülke insanına kene gibi yapışılmıştı.
Ve buradaki asıl sorun koalisyon hükümetlerimde değil uygulanan yanlış politika ve hırslardadır.
