Saraylılara Mercedes marabalara patates!
Sen kalk “Ekonomik Kurtuluş Savaşı verdiğimiz bir dönemde bu yükü nasıl olur da milletin sırtına yükleriz” de. Ama konu Saraylara yapılan harcamalara, alınan milyon dolarlık mercedeslere, uçaklara, yüzen saraylara ve koruma ordusu için harcanan milyonlarca liranın hesabını sormaya gelince vay efendim “itibardan tasarruf mu olur” demekten geri kalma.
Aslında haksız da sayılmazlardı!
Çünkü başta saraylarımız olmak üzere, bu ülkenin polisinin, askerinin, imamının, öğretmenin dahi maaşını Akp’li Bakanlar, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, İl Başkanları ve İlçe Başkanlarının kendi aralarında topladıkları gün paraları ile ödüyorlardı.
Yani 81 milyon olarak bu ülkeye gram faydamız olmadığı gibi bir de patates ve soğanı bedava almaktan geri kalmıyorduk.
Ve yine 81 milyon Türk halkı değil Katar milletiydi sarayın uçaklarını alan.
Kamerun milletiydi ülkemizde ki 3,5 milyon Suriyelinin bakımını sağlayan.
Yeni Zellanda milletiydi Meclisin yeme, içme, kiralık araba, benzin ve maaşını karşılayan.
Suudi Arabistan milletiydi çil çil dolarları gönderip Saraylarımızın inşasına başlamamıza vesile olan.
Fas milletiydi saraylarımızın personel, elektrik, su ve gıda masrafını karşılamak için seferberlik ilan eden.
Pakistan milletiydi Sarayın Koruma ordusunun maaşlarını ödeyen.
Çin ve Japon milletiydi en ufak bir bedel dahi talep etmeden ülkemize yol ve köprüler yapan.
Avusturalya milletiydi sırf insanlarımız üşümesin diye çuvallar dolusu kömür gönderen.
Ve o Afrika milletiydi ülkemin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan (reel ve bankamatik) memurlarının maaşını ödeyebilmek için yemeden içmeden kesilip ölümü göze alan.
Ya o Almanya milletine ne demeli.
Mesela; Milyonlarca gurbetçimizi bağrına bastığı yetmezmiş gibi birde kendi Başbakanları Şansölye Angela Merkel’i Wolksvagen Minibüse bindirip, güzel ülkemin kıymetli Milletvekillerine, Diyanet İşleri Başkanına, Bakanlarına, Cumhurbaşkanına, Valilerine, Kaymakamlarına ve Emniyet Müdürlerine milyonluk (Mercedes ve Audi) marka araçları hediye etmeleri bizleri çok duygulandırmıştı.
Değil mi?
