23 Nisan geleneği sürmeli
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda koltuk devretme geleneğini ben de sürdürmek istedim. Bu vesileyle köşemi 23 Nisan'a özel olarak Koç Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi olan Zeynep Nisan Kırcaoğlu’na bırakıyorum.
İşte Kırcaoğlu’nun bugünkü köşe yazısı…
23 NİSAN
Bugün sevgili önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Milli Egemenlik' ateşini yaktığı en önemli gün ve bağımsızlığa ulaşma yolunda mücadele başlattığı en önemli adımdır.
Bugün çocuk bayramımızla beraber Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de açıldığı gündür.
23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın bugün 101. yıldönümünü kutluyoruz.
Tarihimizdeki bu anlamlı günü bayram yapalım diye biz çocuklara ve tüm dünya çocuklarına armağan ettiği için ve bize bu güzel vatanı bıraktıkları için, başta Mustafa Kemal Atatürk'e, silah arkadaşlarına ve tüm şehitlerimize sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Ayrıca bu köşenin sahibi Mehmet Mert abime de bu özel günde köşesini verdiği için saygılarımı sunar, bana bu onuru yaşattığı için en içten duygularımla teşekkür ederim.
*
Tüm dünyayı etkisi altına alan salgından dolayı bu bayramımızı her 23 Nisanda olduğu gibi törenlerle kutluyamamanın üzüntüsü var ama buna rağmen umudumuzu hiç bir zaman kaybetmeyecegiz.
Heyecanımızın sönmesine asla izin vermeyeceğiz.
İçimizdeki bu coşkuyu hicbirsey gölgeleyemez.
Hayallerimizin önüne kimse geçemez.
Çünkü biz geçmişi şanlı zaferlerle, fetihlerle dolu bir milletin evlatlarıyiz.
Dünyadaki tüm çocukların imrenerek baktığı bir bayrama sahip olan bizler çok güzel bir ülkenin çocuklarıyız.
Her çocuk bu gün yine yeni elbiselerini giyecek
Yine evini balonlarla süsleyecek...
Yine camlarina, balkonlarina bayraklar asacak
Evlerinde Atatürk köşesi yapacak
Yine kalplerinin üstüne Atatürk'ün resmi yapıştıracak
Yine Atatürk sevgimiz yüreklerde çarpacak.
Atatürk'ü görme hayaliyle uykuya dalacak.
Her zaman biz çocuk olmayacağız geleceğin birer yöneticisi doktoru mühendisi ustası olacağız.
Biz siz büyüklerden kirlenmiş bir dünya istemiyoruz yaşam hakkımıza saygı göstermenizi istiyoruz bizi görmezden gelmeyin, sizin aynadaki yansımanız olduğumuzu unutmayın.
*
Sevgili Atam; ben seni daha çok küçükken anne babamdan dinleyerek öğrendim.
Okula başladıktan sonra da öğretmenlerimden ilke ve inkılaplarıni öğrenip benimsedim.
Annem bana bir gün dedi ki; Atatürk'ün başarılı bir asker, ileriyi gören bir devlet adamı ve zamanın ötesinde bir düşünce insanı olmasının en temel nedeni okuduğu kitaplardir.
O yüzden çok kitap okuyorum ve kitap okumayı çok seviyorum.
Senin gibi çocuklara gençlere ve kitaplara önem veren bir lider olacağım.
Fakat üzülerek belirtmek istiyorum ki birçok arkadaşım vakitlerini internette ve telefondaki oyunlarla geçiriyorlar.
Halbuki sen bize 'Cumhuriyeti biz kurduk onu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz'. 'Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.' demiştin.
Tüm vaktimizi bu şekilde harcar isek nasıl geleceğin bekçisi olabiliriz ki?
Nasıl muasır medeniyetler seviyesine ulaşabiliriz ki?
Ailelerin ve çocukların bu soruları kendilerine sormasını ümit ediyorum.
Okuduğum kitaplardan birinde senin 1924'de Çocuk Hakları Bildirgesini imzalayan beş devlet adamından biri olduğun yazıyordu.
Sana tüm dünya çocukları adına sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Ama yine üzülerek belirtmek istiyorum ki dünyada birçok çocuk açlıktan ölüyor.
Birçok çocuk aileleri tarafından ihmal ediliyor.
Çocuklar savaşlarda daha senin armağan ettiğin bayram coşkusunu yaşayamadan oluyorlar.
Bir çok çocuğun gözleri önünde anneleri dövülüyor hatta öldürülüyor.
Eğer aileler çocuklarına gereken değeri verir, ilgi ve şefkat gösterirse biz çocuklar bir gökkuşağı edasıyla geleceği renklendirebiliriz.
Ben sana söz veriyorum. Çocuk haklarının savunucusu olacağım.
Cumhuriyeti ilelebet yükseltip sürdüreceğim.
Sen üzülme Sevgili Atam..
Zeynep Nisan Kırcaoğlu
