Yerel basın kapısına kilit vurmadan bu tedbir kalkmalı...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin, 30 Haziran 2021 tarihinde "tasarruf tedbirleri" genelgesi yayımladı.

Bu genelgenin eminim bir çok yönü düşünülerek, tartılarak, yetkili ve deneyimli uzmanlarla görüşülerek masaya yatırılıp karara bağlanmıştır.

Ancak 'Basın ve yayın giderlerine düzenleme' bölümünde öyle ibare konulmuş ki adeta Anadolu medyasına, yerel medyaya, emekçi basına, mahalle basınına 'kapıya kilit vur git başka iş yap' demeye getirilmiş.

*

Bu bölüm genelgede aynen şöyle geçiyor: "Kamu kurum ve kuruluşlarının basını izleme ile ilgili birimleri ve kütüphane dokümantasyon merkezleri hariç hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak. İdare faaliyetlerini tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi, bülten ve benzeri yayınlar basılmayacak, bu dokümanların hazırlanması ve paylaşımı elektronik ortamda yapılacak. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından bastırılması zorunlu görülen dokümanlar ihtiyaç sayısı kadar bastırılacak ve ekonomik malzeme kullanımı tercih edilecek..."

*

Hele "Hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak..." ibaresi net olarak yerel medyanın bittiğini işaret ediyor.

Zira her ne kadar internet çağında olsak da, dijital sisteme geçiş öncesinde bulunsak da, sosyal medya organları alışılmış gazete, tv, radyo gibi yayın organlarından daha etkin olsa da, henüz ülkemizin yüzde 50'den fazlası ne yazık ki interneti sağlıklı kullanamıyor.

Özellikle Anadolu halkı, taşra halkı haberleri yerel medyadan öğreniyor. İşte o yerel medya da ne yazık ki henüz tam anlamı ile tiraj sistemini oturtamadığından dolayı resmi kurum ve kuruluşlar, özellikle yerel belediyeler sayesinde ayakta duruyorlar. Yayınlarını sürdürmeye, halkı bilgilendirmeye çalışıyorlar.

Zaten ülke genelinde büyük reklamların sadece ve sadece yüzde 1'inden faydalanmak zorunda olan, resmi ilanların yüzde 5'inden faydalanmak zorunda olan yerel Anadolu medyası, bu tasarruf tedbirleri ile hepten zor duruma düşmekte.

Ak Parti milletvekili bile

'Bu yasak kaldırılmalı' diye bize hak verdi...

İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) başkanı olarak görevim ve sorumluluğum gereği, sürekli basın kartı ve 30 yıllık gazeteci olarak meslektaşlarımın düştüğü durumu anlamam ve hissetmem gereği çok açık ve net olarak ifade ediyorum ki Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bu maddeyi imzalatanlar kendisini yanıltmışlardır.

Önceki gün gazetemizi ziyaret eden AK Parti Milletvekili Şamil Ayrım'ın da ifade ettiği gibi; kamu kurumlarına getirilen abone ve ilan yasaklarının acilen kaldırılması gerekiyor.

*

Bu arada bu tasarruf tedbirlerinin yayınından daha iki ay sonra, büyükşehir belediyelerine Ak Parti meclis grubu güzel bir önerge vererek şu ifadeleri kullandılar; "Medyanın gelişmiş demokratik toplumlarda kamu otoritesi ve kamuoyu arasında bir köprü görevi görmesi, mevcut iletişim kanallarıyla toplulukların haber alma özgürlüğünün yerine getirilmesine yardımcı olduğu açıktır. Gazetelere destek olunması, gelişmiş ülkelerde de olduğu üzere sosyal sorumluluklar arasında yer almaktadır. Bununla birlikte meclisimizin ve İBB Belediyemizin almış olduğu kararları halkımıza gazeteler aracılığıyla duyurulması, faaliyetlerden daha fazla haberdar olmasını, şeffaflık ilkesi doğrultusunda olacağı kanaatindeyiz. Bu itibarla meclisimizin almış olduğu kararlar halkımıza doğru bir şekilde iletilmesi ve yaşanılan tiraj kayıplarında olumsuz etkinin giderilmesine yönelik, gazetelere destek olunması amacıyla. İBB'nin almış olduğu kararların özetlerinin resmi ilan yayınlama hakkı bulunan İstanbul'daki yaygın bölgesel ve yerel gazetelerin tamamında duyurulması söz konusu karar özetlerinin ilan giderlerinin belediyemizce karşılanmasını ve teklifin gündeme alınarak hukuk komisyonuna alınmasına arz ederiz."

*

Buyrun burdan yakın şimdi.

Bu olayda bir tezat yok mu sizce de?

Tasarruf tedbirleri genelgesi yerel gazetelere aboneliği yasaklarken, belediye meclis grubu gazetelerin desteklenmesi amacıyla abone olunması ve reklam verilmesi yönünde önerge veriyor.

Biz de şunu söylüyoruz; kesinlikle yerel medya desteklenmeli ve Ak Parti grubunun önerisi çok yerinde bir teklif olmakla birlikte, kesinlikle yayınlanan tasarruf tedbirlerindeki gazetelere abone olunma yasağı kaldırılırken, ülke genelindeki tüm yerel belediyelerin de yerel medyayı desteklemesi için ciddi yayınlanan yerel gazetelere abone olması ve reklam vermesi gerekiyor...

Bu neden gerekiyor

biliyor musunuz?

Yerel medya 'Kurtuluş Savaşı'ndan bu güne bu güzel ülkenin kalkınması ve büyümesi için en çok fedakarlık gösteren, en çok vatansever davranışlar sergileyen, halkın dayanışma ve kaynaşma duygularını bir arada tutan, sağduyuyu, birlik ve beraberliği en çok işleyen organların başında gelmektedir.

Yüz yıllık cumhuriyet ülkesinde belki bazı değerler zamanla etkisini yitirse de, işini hakkıyla yapan yerel basın organları hala yerel halkın en çok güvendiği kurumların başında gelmektedir.

Kamu hakkını gözeten, adil, demokrat, haksızın karşısında, haklının yanında yer alan, hakikatin peşinden koşan ve bunu okurları ile, yurttaş ile, kamuoyu ile paylaşan yerel basın organlarına ve yerel basın çalışanlarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

Bu düşünceler ışığında, yetkili organlardan, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan, TBMM'deki 600 milletvekilinden, arz ve talep ediyoruz.

Tasarruf tedbirleri halkı mağdur etmemeli, memnun etmeli.

Yerel basını büyük zora sokan ve yüzlerce Anadolu basınını mağdur eden tasarruf tedbirlerindeki; 'Basın ve yayın giderlerine düzenleme' bölümünün yeniden düzenlenmesi gerekiyor.

Belki kurum ve kuruluşlar yılda en fazla 60-70 milyon lira daha fazla bir ödenek çıkaracaklar ancak bu mini rakam sayesinde yüzlerce yerel basın organı ve binlerce yerel basın mensubu işlerini yapmış olacaklar...