Herkes kendine yakışanı yapar
Çatalca'da büyük bir coşku ile açılışı yapılan Cem Kara Yaşam Vadisi gerçekten güzel bir sosyal alan olmuş. Rahmetli Cem Başkan’ın adına yakışır, kendisi sağ olsaydı beğenip, takdir edeceği kadar iyi düşünülmüş ve tasarlanmış bir yaşam vadisi inşa edilmiş. Emeği geçen herkesi gönülden tebrik ediyorum. Yürüyüş alanları, çocuk oyun alanları, oturma alanları, ışıklandırılması, yeşillendirilmesi detaylı biçimde planlanmış, başarılı bir iş çıkarılmış. Çatalca'da yaşayan insanların nefes almak için böyle bir sosyal alana ihtiyacı vardı.
Bir projeyi hayata geçirmek ve başarıyla tamamlamak çok önemlidir. Ondan daha önemlisiyse yapılanı korumak ve sahip çıkmaktır. Sahipsiz bırakılan yerler bir süre sonra harabeye dönecektir. Cem Kara Yaşam Vadisi’nin açılışının yapılığı daha ne kadar oldu ki çocuk oyun alanlarının içlerinin zamana zaman çöplüğe dönüyor. Adım kadar eminim belediyenin temizlikten sorumlu personelleri düzenli olarak temizliyorlardır. Toplum olarak çevre temizliğine gerektiği kadar önem veren bir yapıya sahip değiliz. Çöplerimizi sağa sola bırakmaktan, yediğimiz çekirdeklerin kabuklarını yerlere atmaktan hiç rahatsızlık duymazken, gittiğimiz her alanında bir o kadar temiz olmasını istiyoruz. Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak mantığı henüz beyinlerimize yerleşmiş değil. Yapılanın kıymetini bilme ve özenli davranma, kamuya ait olan hiçbir şeye zarar vermeme bilinç seviyesine henüz ulaşmış değiliz. Bu tür sosyal alanların korunmasında ve sahip çıkılmasında toplum olarak üzerimize düşen görevler olduğu gibi kurumlarında temizlik dışında üzerine düşen başka görevlerininde olduğunu düşünüyorum.
Örneğin güvenliğin sağlanması en can alıcı önlemlerin başında geliyor. Sosyal alanlar kimsenin tedirgin olmadan, güven içinde dolaşacağı, yürüyüşünü yapacağı, dinleneceği, çocuğunu oyun parklarında eğlendireceği şekilde korunmalı ve gözetilmelidir. Cem Kara Yaşam Vadisi ile ilgili konuştuğum pek çok kişi Çatalca’nın çehresini değiştiren çok güzel bir proje olduğunu söylerken diğer yandan yakındıkları konuysa herhangi bir güvenlik görevlisinin bu alanda bulunmadığı ve bu sebeple tedirgin olduklarıydı. Yaşam vadisinin bazı bölümlerinde alkol alanların olduğu ve bu durumun rahatsızlık yarattığını, ilerleyen günler de eğer gerekli önlemler alınmasa ailelerin tercih etmeyeceği, kendini bilmez kişilerin mekanı olacağı düşüncesiydi. Bu alanda asayişi sağlayacak güvenlik görevlilerinin bulunması, vadi içinde düzenli olarak dolaşarak insanların özgürce ve güven içinde sosyalleşebileceği bir alan olma özelliğinin kazandırılması, bu anlamlı projenin ismine yakışır biçimde yaşamasını sağlayacaktır.
Yazımın başında emeği geçenlere teşekkür ve takdirlerimi ilettim. Ancak en çok takdir edilecek kişi, muhalif partili bir belediye başkanının adını yaşam vadisine vererek partiler üstü bir tavır sergileyen, siyaseti kişiselleştirmeyen, siyasi çekişmelerin vefa duygusunun önüne geçmediğini gösteren Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner’dir. Cem Kara Yaşam Vadisi’nin yapım süreci boyunca sürekli çalışmaları yerinde takip edip, hassasiyetle ilgilendiğini gözlemledim. Unvanlar geçicidir, unvan isminin önünden kalktığı vakit kalan sadece kişiliktir ve herkes kendine yakışanı yapar. Mesut Üner’de başkanlığına değil kişiliğine yakışanı yaparak gelecek dönemler de takdirle anılacaktır.
Yazımın sonuna yakışacak en anlamlı sözü Jacob Bronowski’nin söylediğini düşünüyorum. “İnsandan başka tüm canlı türleri arkalarında kendi izlerini, insanlar ise arkalarında yarattıklarının izlerini bırakırlar”.
