Barış istiyoruz
Barışı kim istemez ki.
Adıyla, sıfatıyla ve işleviyle “barış”.
Kavganın olduğu yerde vardır barış.
Yenilgiyi veya yengiyi kabul etmenin belgesidir barış!
Egemen sınıflar, hâkim güçler insanın yaşadığı ve ulaşabildiği her yerde iktidarının devam etmesi için ister. Hâkim güçler askeri siyasi ve dini temelde olsun baskı neticesinde anladığı biçimde sözde barışı ister.
Savaşın sürmesi toplumsal yaşamı alt üst ederken ekonomiyi de etkiler; üretim savaş esasına göre yapılır, ihtiyaçlar bu temelde belirlenir.
Savaşın her ne biçimde olursa olsun devam etmesi birilerini ihya ederken toplumun önemli kesiminin kayıpları da bedeli de ağır olur.
Kavga dünden bugüne yani yazılı tarihten itibaren iktidarı elinde bulunduranların kendi topluluğunun yanında komşu toplulukları/ülkeleri de egemenliğine almak için savaş çıkarır işgal edip talan eder.
Özellikle din tarihi, savaşlarla açıklanmakta.
Haçlı ve Cihat savaşları iktidar ve egemenlik savaşıdır.
Üretim aletlerinin gelişmesi ekonomik ilişkilerin girift hal alması toplumsal ilişkileri geliştirmekte ama kavganın nitelini değiştirmemekte.
Kavga iktidar erkine sahip olma temelinde güçlüler arasındaki olurken egemenlik altına alınan topluluğun çıkarları gözetilmez.
Güçlüler katliamlarına devam ederken barışı dillerinden hiç düşürmemekte.
Onlar için barış iktidar erkine sahip olma ve çıkarları temelindedir.
Din savaşları üretim ilişkilerinin uluslararası boyuta çıkmasıyla pazar paylarını arttırmak ve ucuz emeğe sahip olmak için biçim değiştirdi kapitalist/emperyalist işgal savaşları gündeme geldi.
Kendi dilini, geleneğini, göreneğini ve inancını egemen kılmak için baskı ve şiddeti kendine hak bildi.
Yüz yıllardır kavga devam etmekte,
Bu kavganın temeli ekonomik,
Bu kavganın temeli politik
Bu kavganın temeli insani
Bu kavga sınıf kavgası.
Dün olduğu gibi bugünde kavgaya son vermek barışı getirmek çok zor değil.
***
Yarasa güneşi sevmez, o karanlıkların kuşudur.
Soğuk hayvan kuytu köşelerde ve karanlıklarda sürünür güneşi ve aydınlığı sevmez.
Eli kanlı kişinin insani değerleri yoktur.
Bunlar güneşin aydınlığı ve gerçekliğinden hoşnut değildir.
Biz “barış istiyoruz”,
Asgari ücretli 4250 TL. alırken, vekil 28600 TL. başkan da 100 000 TL almasın;
Yalan talan olmasın,
Mal ve mülklerinin hesabını versin,
Silahlar sussun, silah fabrikaları kapatılsın,
Silahlı güçler lav edilsin
Ekmeğimizi, aşımızı ve suyumuzu
Şarktan garba,
Şimalden cenuba,
Evrenin her yerinde paylaşırız,
Yeter ki “barış olsun”.
