Topraktan geldik toprağa gideceğiz
Ülkemizde ve dünyada pandemi ile birlikte yeni dünya düzeni için kolları sıvayan ulus üstü yapıtlar yine işbaşındalar.
Dünyada ekonomi başta olmak üzere tohum ve gıdayı da tamamamen ele almak için türlü türlü oyunlar oynuyorlar. Pandemi, İklim krizi tetiklemek için yağmurlar, doğalmış gibi başlatılan afetler, seller, suni bulutlarla oluşturulan güneş seti ile birlikte doğanın dengesini alt etmekteler. Artık ne yazık ki Allah’ın işine de karışır bir teknoloji geliştirdiler.
Bu üstün teknoloji ile deprem oluşturma, yağmur, kâr yağdırma seller gibi felaketlerin hep altından ulusüstü güçler çıkıyor.
Son zamanlarda bazı güçlü yapıtların uşakları başta kendi memleketim Adıyaman olmak üzere bir çok ilde buğdayları topluyorlar iyi fiyat teklif edip buğdayları ambarlarına dolduruyorlar.
Bu ekip ülkede yetişen buğdayları toplayarak tarımsal darbe yapmak için zemin hazırlıyorlar.
Çünkü gıdanın en temel ham maddesi zaten buğdaydır.
Bu tür çakallara fırsat veren çiftçilerimiz bilin ki ülkemize ihanet etme derdindeler herkes aklını başına alsın.
Çakalların değirmenine 3 kuruş için su taşımayın.
Birde bakanlığa bir kaç öneride bulunmak istiyorum.
Çiftçinin elinde ki buğday tek geliri iken fiyatını dibe çekerek çakallara fırsat vermekten vazgeçilsin.
Sayın Bekir Pekdemirli bakan bey siz her çiftçiden sorumlusunuz bunu asla unutmayın çiftçiye sahip çıkın, çiftçi köylü eksin yoksa yarın bir ton buğdaya muhtaç olacağız.
Siz ülkenin yarınlarından mesulsunuz ve vebal altındasınız.
Çiftçi sizden mazot gübre desteği bekliyor.
Unutmayın ki çiftçi milletin efendisidir.
Ya üreteceğiz ya da ya üreteceğiz.
Aksi takdirde sorunumuz bir beka meselesidir.
Beka tehdit altındadır.
