Seni paylaşamıyorlar!
Saltanatın debdebeli yaşantısında, heybetli sultanlığının kurumsallaştıramadığı yapısında, ittifaklar kurarak iktidara gelip devleti yönetenlerin birlikteliği ne üzerineydi?
Alanlarda ve salonlarda minbere çıkar gibi işkembe-i kübradan hutbe indiren;
Düşmanın malı gibi kamu mallarını paylaşan;
Hizmet yapıyorum yalanıyla yakınlarına hazineyi bol kepçeden dağıtan;
Tetikçilerine hizmetlerine göre çavuşluk, subaylık ve paşalık rütbeleri dağıtan. Yaptıklarına yasal kılıf uyduran yalakalık ve maskaralıklarına hizmetlilerine göre kadılık, kaymakamlık, beylik yetmez ise nazırlık veren;
Ülke topraklarını beton yığınlarına dönüştürene gökyüzüne daha da çık diye izin veren; Allah verdi Allah aldı sözlerini dillerinden düşürmeyen sağlıkçının sırtını sıvazlayan; İşsizliğin arttığı, ihracatın azaldığı, ülke parasının değerinin her geçen gün değer yitirdiği, vergilerin arttığı ve vatandaşın bunaldığı ortamda ekonomi tıkırında diyeni hala ekonomiden sorumlu bakan yapan,
Hâsılı yerel yönetimlerden merkezi yönetime kadar kendi bildiklerini uygularken ve hatta çevreyi-doğayı koruyan ve “emek, ekmek, özgürlük” mücadelesi verenlere tazyikli su, gaz bombası yaralama ve ölümleri hak görenler bugün neyi paylaşamadı?
Madenleri ve taş ocaklarını doğaya zarar verecek biçimde çalışmasına izin verdiren;
Atık suları dere, göl ve denize boşaltmalarına sessiz kalan;
Dereleri içme suyu pınarlarını baraj yapacağım diye kurutan,
12 yaşındaki kız çocuklarını “imam” nikâhıyla evlenmelerine göz yuman;
Toplumun gelenek ve göreneklerini, kutsalını ayaklar altına alan;
İnsanları birbirine düşman edip iktidarda kalmayı başaran;
Bu ülkede herkes yasalara uyacak, yargı çalışacak deyip, kendi koyduğu yasaları uygulamayıp ve yargıya müdahale eden;
Halkın çocuklarına taştan döşek kendi çocuklarına pamuktan döşeği hak gören;
Sırçalı köşklerde sayısı bilinmeyen korumalarla ikamet eden,
İbadetini bile etten korumalarla yapan;
Bugüne kadar aynı kıbleye dönen;
Aynı secdeye alnını koyan,
Aynı rükûda üç kere “sübhane rabbiyel-azim” okuyan;
Aynı kitabın aynı sayfalarını okuyup,
Aynı dilde konuşup iman eden;
Aynı peygamberi tanıyıp aynı tanrıya inananlar söyleyin yahu aranızda ne geçti ki birbirinize neden “münafık” diyorsunuz?
Gayri Müslimlere karşı savaşı cihat,
Bu uğurda ölene şehit, sakat kalana gazi diyorsak,
Aranızdaki bu kavgada kim şehit kim gazi;
Kim kafir ve münafık,
Kim hak yolundan gitmekte?
Dün yetmez ama evet diyenler, iktidar yalakaları, dönek ve kıvrak belli politikacılar bu çirkin ve çirkef kavgada neden bir taraf oldu?
Bilmez misin ‘onların arasına para girdi, çıkar girdi ve iktidar kavgası’ girdi.
Onlar neyi paylaşamadıklarını biliyor.
Ama halkım sen çoğunluk olduğun halde neyi paylaşamadıklarını biliyor musun?
Bu kavga egemen güçlerin “iktidar” kavgası,
