Partilerin kapıları aşındırılmaya başlandı ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesin gibi…
Seçimler oldu olacak, adaylar şu mu, bu mu denilir, ittifakların adayı kim olacak tartışmaları sürerken Cumhur, Millet İttifakından sonra yine altı partinin bir araya gelerek Emek Özgürlük ittifakı da kuruldu.
Partilerin seçim hazırlıkları sürüp giderken, diğer taraftan gelecekte milletvekili hayali kuranlarla milletvekilliğine devam etmek isteyenlerde hatırlanmaları için çeşitli faaliyetlerde bulunmaya başladılar.
Daha önceleri parlamentoda yemin etmekten başka kürsüye çıkmayanlar dahil, önemli bir tasarıya ya da önergeye imza atmamış olanlar ne hikmetse Genel Başkanlarının dikkatini çekmek için ne yapıyorlarsa medyada yer almaya başladılar.
Medyada yer alamayan ve gelecekte vekillik hayali kuranlar ise ya sosyal medyayı kullanırlar iken, genelde Genel Başkanlarının katıldıkları toplantılara davetli olsalar da olmasalar da oralarda gözükmeye ve başkanların elini sıkmak için büyük çaba içerisindeler. .
Sıkıntı içinde olanlar var
Bu sıkıntıyı çekenlerin başında iktidar yanlısı olan bürokratlar ve adalet görevlileri var. Edinilen bilgiler ve parti merkezlerindeki kulislere bakıldığında, usulsüz ihalelere imza atanlarla, usulüne uygun olmayan ihaleleri belirlenen adreslere teslim eden bürokratlar iktidar değişikliğinde hesap vermemek için dokunulmazlık zırhına girmek için çaba sarf edip kendi kulislerini yapmaya başladıkları söyleniyor.
Edinilen kulis bilgilerine göre Adalet’te görev alıp adaletli karar vermediklerini düşünen bazı adalet görevlileri de gelecekte kendilerini korumak için bu tür kulis faaliyetlerini hızlandırdıkları belirtiliyor.
Bu durumda mevcut milletvekillerinden parti adına faydalı olamayan etkin bir faaliyette bulunamayan, hatta devamsızlığı olan çok sayıda milletvekilinin yeniden listelere alınmayacağı ve onların yerine yukarıda bahsedilen bazı kamu görevlilerin milletvekili olarak listelere konulacağı söylentilerinin olduğu belirtiliyor.
Medya mensupları da var
Öte yandan televizyonlarda çeşitli tartışma ve yorum programlarına katılan, Gazeteci/yazar, İletişim Uzmanı, Akademisyen, Araştırmacı, Siyaset Bilimci unvanlı kişiler, sonrasında temsil ettikleri partilerin kapısını çalarak , “Dinlediniz ya da izlediniz mi dün akşamki bilmem ne programında nasılda savundum. Falancının ağzının payının nasıl verdim, bundan sonrada devam edeceğim. Özellikle bu tür programlarda sizinde arzu ettiğiniz bir durum varsa söyleyin orada dile getiririm” diyerek kendine pay çıkarmak isteyenlerin de olduğu söylenip duruyor. Bazıları ise yol kazası yapıp tamamen kendi dünyalarına çekiliyor.
Bunlar ve benzerleri taraf tuttukları partilerinin yöneticilerini ikna ederler mi, etmezler mi bilemem ama böyle bir durumun olduğu bilgileri söylenip duruyor.
Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesin gibi
Millet İttifakının oluşturduğu masanın adayı kim olacak kim olmayacak tartışmaları sürer ve Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş isimleri dillendirilirken, Kılıçdaroğlu, daha önce TBMM’de yapılan grup toplantısında , “Ya benimle olun ya da yolumdan çekilin” demesinden sonra, geçtiğimiz günlerde İzmir'deki kampta bunu tekrarlayıp, “Benimle misiniz, değil misiniz. Sırtımı sizlere güvenerek yaslanmak istiyorum. Var mısınız yok musunuz” dedi.
Arkasından Cumhurbaşkanlığı adaylığı için adı geçenlerden önce Ekrem İmamoğlu’ndan sonra Mansur yavaştan, “Sonuna kadar her koşulda seninleyiz” mesajları geldi.
En önemlisi İYİ Parti lideri Meral Akşener ili Kocaeli’nde yaptığı konuşmada, “Ben Kılıçdaroğlu'na ölünceye kadar şükran duyacağım. Burada aileme de vasiyetimdir. Ona sahip çıkın” demesiyle tarafını belirtmiş oldu.
Bu durumda altılı masada ki diğer liderler zaten daha önceleri Kılıçdaroğlu'nun aday olması yönünde fikirlerini beyan etmişlerdi. Ayrıca Türkiye siyasetinde etkili olan Selahattin Demirtaş bir TV kanalına gönderdiği mektupta Kılıçdaroğlu'nun adını geçirmek ile birlikte mektubun tamamında onun aday olmasının doğru olacağını belirttiğine göre; Kılıçdaroğlu'nun adaylığı bu durumda kesin gibi. Altılı masa ülkemizde seçim kararı alındıktan sonra toplanıp aralarında görüştükten sonra, gittiği yerlerde ve yaptığı her konuşmada gün vererek şunu hallederim diye beyan verdiğine göre Kılıçdaroğlu'nu açıklarlar gibime geliyor.
