Selamet ittifakı kursunlar adayları Abdullah Gül olsun!
Çünkü millet ittifakı çatısı altında yer alıyor olmaları CHP ve İyi Parti'ye değil Ak Partili Cumhurbaşkanına katkı sağlamaktan başka işe yaramayacak.
Şöyle ki; hedef din temelli siyaset yapan Ak Parti hükümeti ise o hedefi yine siyaseti din temelli yapan Deva, Gelecek ve Saadet Partisi olarak Ak Parti seçmeninin oyunu almak için olmalıydı.
Var olan yüzde 26 CHP ve yüzde 15 İyi Parti seçmen potansiyeli ile bu 3 partinin 2023 Genel Seçimlerinde millet ittifakına katkısı yüzde 4'ten fazla olmaz. Hal böyle olunca Akp'den kurtulmaya çalışırken aynı din temelli siyasi görüşe sahip Deva, Gelecek ve Saadet Partili milletvekillerini meclise sokmak millet ittifakına değil Cumhur İttifakına fayda sağlar.
Yani demem o ki bugün bizden gibi gözüken bu 3 parti lideri 6’lı masa adayımız Sayın Kılıçdaroğlu dese bile bunlara tabi olan seçmenin sandıkta ki tercihi Millet İttifakı adayı değil Cumhur İttifakının adayına oy vermek olacaktır.
Çünkü olaya konu olan Deva, Gelecek ve Saadet partisiydi ve bu partilere tabi olan seçmenden aynen CHP seçmeni gibi “solcu, sağcı ya da aşırı dinci” ayrımı yapmayacağını düşünmek hata olur. Yani sol seçmen Atatürksüz Ekmelettin İhsanoğlu’nu kişiliği, kimliği ve siyasi görüş farklılığını dikkate almazken aynı olgunluğu din temelli siyaset yapan parti seçmenlerinden Sayın Kılıçdaroğlu’na destek vermesini beklemenin hayal kurmaktan farkı yok.
Demem o ki amaç Ak Parti hükümetini yıkmak ise o zaman Deva, Gelecek ve Saadet Partisinin 6’lı masadan ayrılıp farklı bir ittifak çatısı altında Ak Parti seçmeninin oyunu almayı hedeflemesi gerekir.
Nasıl ki görünen köye kılavuz gerekmiyorsa 6’lı masayı oluşturanın ve o masanın yüzdelik olarak en güçlü partisinin CHP olduğunu ispat etmek için kılavuza gerek yok. Ama dediğim gibi asıl sorun geçmişte Akp ile aynı gömleği ve aynı yolu beraber yürüyenlere Sayın Kılıçdaroğlu’nu kabul ettirebilmek.
Bu arada Sayın Süleyman Soylu, Sayın Ekrem İmamoğlunu hedefe alırken Sayın Meral Akşener’in Sayın İmamoğlu ısrarını da unutmamak gerekir. Diğer taraftan da Sadat eliyle Sayın Kılıçdaroğlu gündeme getirilmeye çalışılarak parti içinde Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’cular yaratılmaya çalışılıyor.
Umarım Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce bu oyunların farkına varır ve 6’lı masanın adayını, hem kendisini hem de CHP’yi zarara uğratmadan açıklar.
Unutmadan; yüzde 0.25 oy potansiyeline dahi sahip olmayan Demokrat Parti Genel Başkanında nasıl bir potansiyel görülmüştü de o masaya dahil edilmişti?
Şahsen ben 6’lı masanın adayından daha çok bunu merak ediyordum.
Saygılarımla...
