Halkın sırtındaki kambur
Emekli ve çalışan asgari ücretin altında gelirle yaşamaya mahkûm edilirken yasa yapıcıları olan seçilen vekil ve atanmışlar beş altı katı düzeyinde maaş almakta. Bunların birçoğu aldığı maaşı çocuklarına cep harçlığı olarak verirken, devlet, kamu ve iştirak kurumlarının yönetim kurulu üyesi olan bu kişiler huzur hakkı adında maaşının beş/altı katını ücreti “gönül rahatlığıyla” cebe indirmekte.
Vekil ve diğer üst düzey çalışanların emeklilik maaşı özel statü ile belirlenmekte. Bu kişilerin yurttaştan farkı nedir? Yurttaş yıllarca çalışıp çabalayıp eğer sağ kalmış ise emekli olmakta. Emekli olduğunda normal statüden maaşı bağlanırken bir dönem vekil olanlar ise özel statüden maaşı bağlanmakta. Eski vekillerin sağlık harcamaları yine bu özel statüden yapılmakta.
Devleti yönetmek ve yasalar yapmak için vekil olmak gerekir. Vekil olmak içinde seçime katılan partilerden aday olunmalı. Mecliste grubu olan partiler seçim dönemlerinde kendilerini tanıtmak ve yapacaklarını açıklamalar için belli harcamalar yapar. Devlet bu grubu olan partilere 1965 yılında çıkan bir yasa ile seçim yardımını her dönem öder. Yardımın büyüğünü iktidardaki parti alırken diğerleri de nasiplenir.
Önümüzdeki günlerde seçime gidiyoruz ve meclisteki partiler devlet yardımı alacak. Yurttaşın vergileri yine hesapsızca meclisteki partilere pay edilecek.
Kamu kurumları ve iştiraklerinin yönetim kurulu üyelikleri iktidar partisinin arka bahçesi ve arpalığı olarak hala devam etmekte.
Ülke olarak yaşadığımız doğal felaketin boyutu önlem almayan kader ve mukadderat diyen iktidar tarafından kendi hanesine yazılacak. Covid-19 salgınında olduğu gibi yine yurttaştan yardım ve destek isteyecek bankalardaki “yardım ibanlarını” gönderecek. Yaşanan ve yaşanacak doğal afetin boyutu bilim insanları tarafından dün ve bugünde anlatılmakta. Devlet yönetimi buna bir çözüm üretmek zorunda. Bu nedenle,
Seçimlerde partilere verilen yardım desteği kaldırılmalı ve afet durum bütçesine aktarılmalı;
Başta vekiller olmak üzere devlet/kamu kurumlarında çalışan “üst” düzey maaş ve ücretleri mevcut asgari ücretin beş/altı katını indirilmeli; yönetim kurulu arpalıkları kaldırılmalı.
Yaşanan ve yaşanacak afetin yarattığı enkaz ve yıkımdan yaralarımızı sarmak için bir yerden başlamalı. Toplum ve birey olarak üstümüze düşeni yapmaktayız. Toplumun sırtında bir kambur gibi duran yüksek ücret, arpalıklar ve seçimlerde parti yardımı kaldırılmalı net bir tavır alınmalı.
