PETE BUTTİGİEG'İN NEFESİ YETECEK Mİ?
#2020ABDSeçimleri
Yanıldım, hem de fena yanıldım. Joe Biden’i favori olarak görürken ben, Demokratların başkan adayını belirlemek üzere Iowa’da yapılan ön seçimde Pete Buttigieg sürprizi yaşandı.
Evet biliyorum, bu daha ilk ön seçim, yolun çok daha başında kendimi bu kadar gömmeyeyim ama Iowa hiç de önemsiz bir yer değil. En azından bugüne kadar Demokratlardan hangi aday adayı orayı kazandıysa Cumhuriyetçilerin başkan adayıyla yarışacak kişi hep o oldu. Bugünden bakıldığında Joe Biden’in şansı çok çok zayıfladı, 2020 yılında ABD’de yaşanacak başkanlık seçiminde Trump’ın karşısına ya Buttigieg çıkacak ya da Sanders. (Bunda da yanılır mıyım acaba?).
Peki Iowa ön seçiminde kıl payı farkla birinci olan Pete Buttigieg kim, nasıl bir sürpriz bu?
Bir kere kesinlikle Bernie Sanders gibi “demokrat bir sosyalist” değil, kendisini de öyle tanımlamıyor zaten. Kapitalist bir demokrat olduğunu her fırsatta ifade ediyor. Kaldı ki bedava sağlık ve üniversite eğitimine de karşı. Bu durumu kendi lehine döndürebileceği bir avantaj olarak görmek mümkün, çünkü merkeze yakın olması Cumhuriyetçi kanadın da ilgisini çekiyor.
***
Pete, Türk medyasının özellikle dikkat çektiği gibi evet eşcinsel. Başkan adaylığını da kocasıyla açıklamıştı. Fakat Türk medyasının üzerinde durduğu kadar ABD’de bu konu o kadar çok dikkat çekmiyor. Hatta enteresan bir şey daha söyleyeyim, ABD’deki eşcinseller tarafından tahmin edilenden daha az destekleniyor. Sebebi, eşcinselliğine kampanyalarında vurgu yapmaması.
Bana göre Pete’nin şansını azaltacak en önemli konuların başında çok kısıtlı bir siyahi seçmen tarafından desteklenmesi yatıyor. Hatta hiç yok bile. Destekleyenlerin çoğu orta yaş beyaz seçmen. Bu kadarla kalsa iyi, siyahilere yönelik ırkçılık yaptığına dair hakkında iddialar da var.
Belediye Başkanı olduğu South Bend’in ilk siyahi polis şefini yeteri kadar araştırmadan görevden alması, bunun yanı sıra siyahi hareketlere karşı “All Lives Matter” söylemini kullanması siyahiler için ciddi bir güven kaybı. Özellikle siyahilerin yoğun yaşadığı eyaletlerde zorlanacağı kesin.
Ne var ki Pete’nin ülke çapındaki tanınırlığını artırabilmek için Iowa’daki seçimi kazanmak adına oraya bir kamp kurduğu gerçek. Iowa’da kazanmanın rüzgârını geriye kalan eyaletler için bir strateji gördüğü her halinden çok belli. Bu düğüm birkaç gün sonra yapılacak olan ve Bernie Sanders’in güçlü olduğu New Hampshire’de büyük ihtimalle çözülecek. Orayı da alırsa yürür gider demek işten bile olmaz. (Yok yok, bu sefer yanılmam herhalde, umarım!).
***
Demokratların adayı kim olursa olsun, karşısında yarışacakları ne atarsan at yapışmayan teflon gibi bir adam, Trump var.
Son azil davasında aklanmasıyla birlikte Trump, gücüne güç kattı. Mağduriyetini mutlaka seçim kampanyalarında kullanacaktır. Zaten güvenilirliği de son anketlere bakılırsa bir hayli artmış gözüküyor. 2020’de tekrar başkan olarak kendisini göreceğimiz kuvvetle muhtemel.
Sürpriz bir şekilde Hillary Clinton’u (yoksa özgeçmişinde McKinsey bulunan Pete, Hillary’nin erkek versiyonu mu?) yenen Donald Trump’un ABD başkanı oluşuyla birlikte yerleşik düzenin sosyolojik dip dalga kuvvetiyle çatırdadığına şahit olmadık mı? Son derece radikal fikirleri olan, çılgın, deli bir adam ABD’nin başkanı oldu.
Dünyada artan ırkçılık, İslomofobi gibi unsurlarla birlikte, Pete gibi sol kanada yakın isimler sürpriz bir şekilde ortaya çıkıyor. Bernie Sanders gibi sosyalist birini saymıyorum bile. Pete’nin ön seçimde birinci çıkması, Sanders’in söylemlerinin gençler tarafından büyük karşılık bulması, dünya üzerinde sertleşen sağa karşı solun panzehir arayışı olarak yeniden ortaya çıkmasıyla ilgili.
Sınıf çatışmaları dünya üzerinde yaygınlaşıp zenginleri kayıran sağ politikacılar mantar gibi belirirken, orta sınıfı ve sıradan seçmeni koruyan sol hareketlerin görünüşe bakılırsa önümüzdeki yıllarda artacağını iddia ediyorum. (Bakalım bunda da yanılırsam hep hayalim olan magazin yazarlığına terfi edeceğim artık).
