İSTANBUL'DAN MUSTAFA ÇALIŞKAN GEÇTİ..
Mesleğe polis adliye muhabiri olarak başladım.. Fasılalarla beş yıla yakın sürdü o koşturma.. İçinde yaşadığımız toplumu, uzaktan bakıldığında halim salim, işinde gücünde görünen insanların ne denli dipsiz kuyuda kıvrandığını, hep birlikte nasıl bir girdabın kıyısında durduğumuzu fark etme imkanı verir polis/adliye muhabirliği. Ve kuşkusuz suçu, suçluyu takipten sorumlu polisi tanıma şansını da verir.
O günlerde tuttuğum notlara dayanarak Mehmet Aslantuğ, Osman Yağmurdereli, Gülen Karaman ve Erol Taş’ın rol aldıkları TRT’nin ilk polisiye dizisi İz Peşinde’yi yazdım. Eline silah almak istemeyen, suçu takip ederken azami dikkat ve hassasiyeti gösteren; mağduru sonuna kadar koruyan yanı sıra suçlunun da insan olduğunu göz ardı etmeyen polislerdi orada canlandırılanlar. Hayali karakterler diye düşünebilirsiniz. Ama değildiler. Tanıdığım, yanlarında haber kovaladığım insanlardı çoğu..
Yıllar içinde bana yanıldığımı düşündüren, havsalamın almadığı, toplumu derinden sarsan hadiselere herkesle birlikte ben de tanık oldum. FETÖ’nün çarkının dişlisi haline gelen polis, adliye sarmalında nelerin nasıl öğütüldüğünü gördük..
Neyse ki o perde kapandığından beri kötü örnekler kaybolmakta.. İyiler baskın geliyor. Tayin, terfi, mevki derdi olmadan; kimseden aferin beklemeden devletin polisi olmanın şuuruyla işine sarılan dünün cezalıları şimdi görevdeler.
Yakın zamanda İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden Ankara Emniyet Genel Müdür Yardımcılığına atanan Doç. Mustafa Çalışkan yukarıdan beri çizmeye çalıştığım pırıltılı portrelerden biri.
Siyasetçisinden asker/sivil bürokratına, polisinden hakimine, savcısına; herkes için ahlak ve sadakat sınavı olan 15 Temmuz darbe girişimi penceresinden bakıldığında da fazilet timsali bir sima olarak göze çarpar Mustafa Çalışkan.
İstanbul’dan ayrılırken geride her zaman gururla hatırlanacak bir isim ve hizmet halkası bıraktığından herhalde kuşku duymamalı Çalışkan Müdür..
