DERBİDEN BEKLENTİLER
Aklımızda kalan, Süper Lig karşılaşmalarına ara verilerek UEFA Avrupa Uluslar B Liginde grubumuzda bizim için çok önemli olan karşılaşmalarımız vardı. İkisi grup karşılaşması, öncesinde de Sirbistan ile yaptığımız bir hazırlık maçıyla geçen bir haftadan elimizde ne kaldığına baktığımızda hiçbir şey olmadığını gördük. Çok net bir sonuç kaldı o haftadan. O da, UEFA Uluslar Ligi B grubunda aldığımız sonuçlar, gruptan çıkmamıza yetmediği gibi, daha da acı olanı, grupta tutunamayıp C ligine düşüvermemizdi. Diğer bir tanılamayla küme düşüvermemizdi.
Bu hiç de iyi bir durum değildi. Avrupa’da yerimizin belli olması adına, küme düşme sözcüğünü telafuz etmek, açıkçası benim çok ağırıma gidiyor. Bu durumun hatasını kime mal etmek gerek pek bilmedim ama, genel değerlendirmeyle ilk sorumlunun Ulusal Takımımızı bir süredir çalıştıran teknik sorumluya mal edilmeli diye söylersek pek da hata yapmış olmayız.
“Şenol Güneş’in hatalı kadro seçimi, son karşılaşmada geç kalan değişikliklerinin hiç bir işe yaramaması bu son için tabii ki etkiliydi ama, bir yerlerde birçok hata yaptığımız gerçeğini de gözardı edemiyoruz..
Oyunun son dakikalarında, topyekün hücum ederken bir kontra akına direnemememiz, böylesine bir çaresizliğe düşmemizin göstergesiydi. Maçın uzatma dakikalarında yediğimiz ikinci golle durum 2-0 olunca hiç haktmediğimiz bir tükenmişlik görüntüsü sergiledik.. Bizim durumumuz, 11 puana ulaşan Macaristan’ı grup lideri olarak A grubuna taşırken, bizi de 6 puanlı grup dördüncüsü olarak UEFA Uluslar B Liginden C Ligine gönderiverdi. Kısacası; gruptan çıkma hayali ile gittiğimiz Macaristan deplasmandan C Ligi’ne küme düşmüş olarak geri döndük.
Kısa ve öz. Bu sonuç için fazla söze gerek yok.
Umduğumuzla değil bulduğumuzla yetindik..
Kuşku yok ki, hayallerimizdeki yerimiz bu değildi. Yazık oldu gençlerden oluşan Ulusal Takımımız’a.
Bu son durum geride neler bıraktı, tabii ki çok ses getirecektir.”
O nedenledir ki, geride kalanlar, sona eren Ulusal karşılaşmalar sonrasında hafta sonu oynanan Süper Lig karşılaşmalarına hiç de keyif bırakmamıstı. Öylesine bir hafta sonu geçirdik. Ardından statüsünü pek anlayamadığım, Ziraat Türkiye Kupası grup karşılaşmaları ise kimsenin hiç de ilgisini çekmedi.
Öylesine bir hafta geçirdik işte. Ne heyecanımız ne de tadımız kalmadı dersek fazlaca da abartmamış oluruz.
Ünlü derbi karşılaşmamız öncesinde oldukça sakinlik ve sessizlik var. Yarın futbol tarihimizin çok önemli derbilerinden biri, Fenerbahçe-Beşiktaş Lig karşılaşması var ama, hiç de heyecanını hissedemiyorum.
Bugün günlerden cumartesi. Hiç kimse, yarın neler olacağı konusunda pek de konuşmuyor gibi..
Biz yine de, bu derbi karşılaşmasında Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın son durumlarını yansıtan birkaç kelam etmeden de geçmeyelim..
Hafta sonu Fenerbahçe Başkent deplasmanındaydı ve Ankara’da Gençlerbirliği ile karşılaştı. 5-1 lik oldukça gollu bir sonuçla haftayı kapayan Fenerbahçe, ilk yarısında sıkıntılı bir oyun sergilemesine rağmen, ikinci yarıda çok farklı bir oyun sergiledi ve zorlanacağı beklenen bu deplasman karşılaşmasından 5-1’lik bir sonuç çıkardı
Biraz sıkıntılı gibi olan Beşiktaş, geçtiğimiz hafta sonu Başakşehir ile Vodafone Arena’da karşılaştı. İlk yarıda oldukça etkili bir oyun sergileyerek, bir anda 3-0 gibi bir sonuca ulaştı.. İkinci yarı toparlanan, geçtiğimiz yılın şampiyonu Başakşehir, iki gol buldu ve karşılaşma 3-2 Beşiktaş’ın galibiyeti ile sonlandı. 3-0 gelinceye kadar iyi bir mücadele sergileyen Beşiktaş sonra durdu ve kalesinde iki gol gördü. Bu süreçte direnci düşen, konsantrasyonu kaybolan bir Beşiktaş vardı sahada. Ve karşılaşma 3-2 Beşiktaş’ın galibiyetiyle sona erdi.
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın son durumları bu. Bunun ne kadarı derbiye taşınacak yarın göreceğiz. Umarm futbol heyecanımız geri gelir.
