ÇİMKEN'TEN YESEVİ OCAĞINA GİTMEK
Kazakistan ziyaretimizde Çimkent’ten şehri Türkistan’a Yesevi ocağına yol alıyoruz. Bizi manevi değeri büyük modern bir kent karşılıyor.
Türk dünyasının manevi başkenti olan Türkistan şehrinde bulunan Türk –İslam medeniyetinin öncü ismi Hoca Ahmet Yesevi'nin türbesi, ihtişamıyla bizi karşılıyor. Şehri Türkistan olarak da bilinen bölgede Hoca Ahmet Yesevi'nin türbesi, eşsiz mimarisi ve manevi ruhuyla bizi bağrına basıyor.
Türk Konseyi Devlet Başkanları 31 Mart 2021'de buluşmasında Türk dünyasının manevi başkenti ilan edilen Türkistan'da başta Yesevi türbesi olmak üzere Türk İslam medeniyetinin izlerini sürüyoruz. Türbe UNESCO'nun Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alıyor. Emir Timur tarafından 14. yüzyılda inşa ettirilen Türki Dünyasının sembolü Pir-i Türkistan Yesevi Türbesi'ne birçok ülkeden ziyaretçi var.
ÇİVİ KULLANILMADAN YAPILAN ESER
1389’da büyük Türk hükümdarı Timur tarafından hiç çivi çakılmadan yaptırtılan Asya'nın tuğladan yapılmış en büyük kubbesine sahip, iki kat ve 35 odadan oluşan Yesevi'nin türbesi, döneminin mimarisinin en önemli eserleri arasında.
Türbenin girişinde 2 metre 45 santimetre çapında ve 2 ton ağırlığında bronz bir kazan yer alıyor. "Taykazan" olarak adlandırılan kazanın cuma namazı sonrası ziyaretçilere şifalı su dağıtılması için kullanılması önem arz ediyor. Türbe 2000'li yıllarda Türkiye'nin destekleriyle restore edilmiş. Tekke’de Yesevi'nin öğrencileriyle ders yaptığı bir dergahın yanı sıra talebelerin barındıkları, ibadet ve faaliyetlerini yaptıkları bölümler bulunuyor. Yine inzivaya çekildikleri çilehane de dikkat çekiyor.
63 YAŞINDA YER ALTINA ÇEKİLDİ
Piri Türkistan-i Hoca Ahmet Yesevi 63 yaşına geldikten sonra Hz. Peygamber'den daha fazla güneşi görmemek için yer altına çekilir. Yaklaşık 4 metre derinlikte ve 18 odalı yer altı evi "Hıluet" yer altı camisi olarak adlandırılır. Hoca Yesevi "Divan-i Hikmet" eserini kaleme aldı. Hoca Ahmet Yesevî, Orta Asya Türklerinin, Asr-ı Saadet’in ihtişamını yeniden yaşamasına neden olan en önemli zatlardan olan Hoca Ahmed Yesevî’ye bugün Türk ve Müslüman coğrafyaları, dinimizin yabancı ve zararlı etkilerden korunmasında ve onun saf ruhunun insanlara aşılanması noktasında çok şey borçludur.
