Dünyamızın bu günleri ve yakın geleceği
Aylar önce 2012 yılında benzer bir makale yazmıştım. Yazdıklarım bir bir gerçekleşiyor. Kuzey Amerika’da kasırgalar, dünyanın çeşitli yerlerinde sel baskınları, yeniden faaliyete geçen yanardağlar. Nerden almıştık bu bilgileri, B.M. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Panelinden ve 2500 civarındaki Bilim Adamının ortaya koyduğu rapordan. Alıntıları okuyunca raporu doğrulayan felaketleri hatırlayacaksınız. Rapor diyor ki;
* Kuzey Amerika kıyılarında kasırgalar olacak. Bu ay oldu.
* Dünyanın birçok yerinde seller, toprak kaymaları, orman yangınları olacak. Hepsi bir bir gerçekleşiyor. 1860-2000 yılları arasında sıcaklık 0.5-0.7 derece artmışken gerekli önlemleri alamazsak gelecek yüzyıl ve ilersinde bu artış 4-6 derece olacak.
* Önce Afrika’dan başlayan susuzluk dünyaya yayılacak. Dünya genelinde hava sıcaklığı 1900’lü yılların sonlarına oranla 2000’li yılların yarısından sonra 1.5-2.5 derece artacak bu da bitki ve hayvan türlerinin %20-30’unun yok olmasına sebep olacak.
* Tarımsal üretim yarı yarıya düşecek, kıtlıklar açlığı getirecek. Bu iklim değişiklikleri hayvanların göçlerini, bitkilerin çiçeklenmesini, böceklerin yaşam döngülerini olumsuz yönde etkileyecek, meyve üretimi düşecek.
* Başta sıtma, ateşli ve bulaşıcı hastalıklar Avrupa ve Amerika’yı yayılacak bu hastalıklar diğer hastalıkları da beraberinde getirecek.
* 2080 yılına kadar her yıl 200 milyon kadar insan, kıyı fırtınalarına sel baskınlarına maruz kalacak.
* Denizlerde su yükselmesiyle deltalarda, kıyı bölgelerinde ve küçük adalarda yaşayan milyonlarca insan evsiz kalacak yükseklere göç edecek.
* Himalaya’lardan Afrika çalılıklarına, Sibirya’dan Güney Fransa’ya kadar orman yangınları artacak. Bu iklim değişikliği dolayısıyla yıllık ekonomik zararlar 40 Milyar doları geçecek, dünya ekonomik krizlerle boğuşacak.
Evet! Şimdiden şahit oluyoruz. Küresel ısınma, okyanusların verimliliğini şimdiden azaltmış, kızıl deniz gibi sıcak su balıkları, zehirli denizanaları, yabancı yosun türü canlılar Marmara’da görülmeye başlanmış. Deniz yaşamı, yaşamsal öneme sahip gıda ve ilaç kaynakları, turizm ve balıkçılık gibi milyonlarca insanın geçim kaynakları yok olma tehdidinle karşı karşıya kalmış. Göç eden kuşlara dinlenecek sulak alanlar azalmış.
1998 yılının ilk ayında kaydedilen su sıcaklık değerleri, son dört asırda ölçülen sıcaklıktan daha yüksek çıkmış. Küresel ısınma, birçok tür canlının hayatta kalmasına ve dünyadaki insanlar üzerinde ciddi tehditler oluşturmaktadır. Biliyor musunuz? ki bu olumsuzlukların sebebi yine insandır. Nasreddin Hoca’nın oturduğu dalı kesme hikâyesine hepimiz güleriz. Peki bizim yaptığımız ne? Hem bu hikaye de değil. Ey insanlar, artık bilinçlenmeli ve çevremizdekileri de bilinçlendirmeliyiz. Bizler doğanın sahibi değil, emanetçileri olduğumuzu unutmamalıyız. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.
