İLGİNÇ DERBİ
Ezeli rakip, ebedi dostların Telekom randevuları geldi çattı. İddiasız Galatasaray ile puan kaybederse, çok şeyi kaybedecek Fenerbahçe’nin bu kapışmalarına baktığımızda ikisinin de sıkıntılı olduğunu görmekteyiz. Kupa dışında hiçbir amacı kalmamış yaralı Aslanın seyircisini motive edeceği hiçbir unsur bulunmamakta. UEFA ile yaşadıkları sıkıntı nedeni ile önümüzdeki sezona ilişkin olarak yapılabilecek transferlerin konuşulmayıp, takımdan hangi futbolcuların gideceğinin konuşulacağı bir Galatasaray’ın, derbiyi eski canlılık ile karşılamaması elbette normaldir. Bu yüzden biz Fenerbahçe açısından derbiyi analiz etmeye çalışalım. 16 Mart 2016 da Portekiz’de maç öncesi günde basının karşısına çıkan Vitor Pereira basın mensuplarının kendisine yönelik sorularına soru ile yanıt veriyor ve Avrupa’da devam eden tek takım kim? Lig ve kupada elenmeyen kim? Üç kulvarda aynı anda var olan takım hangisi? diye soruyor ve zafer kazanmış kumandan edası ile kendi sorusuna kendi takımının adını söyleyerek yanıt veriyordu. Hocanın söyledikleri gerçekten de doğru idi. Portekiz temsilcisi Braga’yı ilk maçta akıllı bir futbol ile 1-0 yenen Fenerbahçe’nin turu geçeceği yüksek ihtimaldi. Bir gün sonra Hırvat “Ivan Bebek” sahneye çıktı ve hakemliğin dışında şeyler yaparak maçı ve turu Braga’ya verdi. İşte ne oldu ise bu maç sonrasında oldu. Uğradıkları haksızlık karşısında ne yapacaklarını şaşıran futbolcular, bizce bir türlü kendilerini toparlayamadılar. Tüm isyanlarını bu adaletsizliğe karşı kullandıkları için sahada mücadele hırsı ve azmini de sanki bırakmışlardı. Ivan Bebek operasyonu sadece Fenerbahçe’nin Avrupa’dan elenme sonucunu doğurmayıp umarız Fenerbahçe’yi lig ve kupadan da etmez.
Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir özellikleri vardır. 17 Mayıs’ta Fenerbahçe’ye hatta ülkemize karşı hangi amaç ile böyle bir operasyon yapıldı, perdenin arkasındaki aktörler kimlerdi eninde sonunda göreceğiz. Ancak bu süreçte mutlak surette Fenerbahçeli futbolcuların kendilerini toparlamaları gerekiyor.Fenerbahçe bu ortamda çıkacağı derbiyi kaybeder ise maalesef ligi kaybeder. Son düzlükte sahasına kavuşmuş, muhteşem seyircisine kavuşmuş, konsantrasyonu üst seviyedeki Beşiktaş’ı yakalayıp geçmesi olası olmaz. Ancak bu derbiyi kazanır ise yarışın son haftaya kadar taşınacağını tüm futbol severlere gösterebilir. Üstelik bu şartlar altında oynanacak maçın açık ara favorisi ve kapasitesine yaklaşır ise nasıl bir futbol oynadığı yada bu hafta sağ bekinde kimin oynayacağı bilinmeyen Galatasaray’a sezon başından beri yaşadığı gol kısırlığını da giderecek kadar gol atabilir. Tüm bunların ön koşulu futbolcuların Moskova maçlarında ve Kadıköy’de Beşiktaş maçında oynadıkları futbolu ortaya koymalarıdır. Aksi durumda Fenerbahçeli futbolcular ile Galatasaraylı futbolcular arasında bir fark kalmayacaktır. İki takımda kupa maçlarındaki rakiplerini yenip finalde karşılaşmayı umacaklardır. Finalde ise daha iyi oynayan takım kupayı alacaktır. Kupadaki olası bir karşılaşma elbette bu karşılaşmada ki gibi olmayacaktır. Uzun süredir kupa maçlarına konsantre olan Galatasaraylı futbolcuların olası kupa finalinde farklı oynayacaklarını net olarak söyleyebiliriz. Fenerbahçe’nin bu maçı kaybedip lig yarışından kopması durumunda kupada da işinin daha da zorlaşacağı açıktır. Ligden ve Kupadan kopan Fenerbahçeli futbolcuların sezon sonunda Galatasaraylı futbolculardan daha başarısız olma olasılığı da böylece ortaya çıkmaktadır. Tüm bunları düşünecek futbolcuların neyi başaracağını göreceğiz.
Son sözü yine Vitor Pereira’ya söyleyelim. Sezon boyu benim ve bir çok spor yazarının içinde bulunduğu grup, Ozan Tufanın defansın önünde oynatılması gerektiğini söyleyip durdu. Biz söyledik Pereira yapmadı ama Fatih hoca yaptı. Hem de önemli takımlara karşı Milli takımda Mehmet Topuz ile birlikte Ozan Tufanı yan yana oynattı. Kalan birkaç maçta Pereira hatasından dönüp Ozan’ı forvet arkası oynatmak yerine ,Topuzun yanına monta edip, öndeki üçlünün ortasına Diego’yu çekerek orta sahada çok top yapan ileri doğru oynayan bir takım sahaya sürmesini beklemekteyiz.
