TÜRK FUTBOLU NEREYE GİDİYOR?
Neden mi?
Yıllarca medya sektörünün içindeyim. Çok şeyler gördü bu gözler. Çok şeyler işitti. Bu konularda deneyimim de yok değil.
Önceki akşam tüm futbol sever gibi bende TV başında yerimi aldım.
Haftanın önemli bir müsabakası olan Trabzonspor-Fenerbahçe için.
Saha güzel taraftar stadyumu doldurmuş heyecanlı bir maç…
Bugünkü yazımda teknik analiz yapmayacağım.
Bu durumlara nasıl geldik onları yazmaya çalışacağım.
Nesil, Alfa ve Z kuşağı.
Hemen kısa yoldan başarı bekleyen ve zengin olmak isteyen bir gençlik öyle mi?
Peki bu Z kuşağının kabahati mi, asla değil.
Sen reyting uğruna dizileri kırdılı, sövmeli ve şiddet barındıran konular ve senaryo ile yaparsan karşılığında da bunları alırsın.
Sosyoloji ve demografi yapının genetiği ile oynarsan sonucunda bunlara da katlanmak zorunda kalırsın.
Taraf olmak ile fanatik olmak arasındaki nüansı doğru şekilde anlatmamız gerekecek. Futbolun bir eğlence olduğunu anlatmayıp, medyası ile, yöneticisi ile futbolu idare edenler, taraftar üzerinden rant sağlarsa yorumcusundan yazarına kadar gözden geçirmek zorundasın.
Toplumu bu kadar kutuplaştırırsanız olacağı budur.
Bizim gibi az gelişmiş ülkeler üzerinde istediğin gibi operasyon yapabilirsiniz. Bünye ve toplum bununla besleniyor.
Empati mekanizmasını devamlı devreye sokmak geriyor. Ancak tahammülsüzlere sınırları trafikte, evde, caddede, sokakta ve her yerde o kadar eşiği düşük hale geldi ki?
Seçim arifesinde tüm medya bir futbol müsabakasını konuşuyor ve medya bundan besleniyorsa o zaman şapkayı önünümüze koyup düşünmek lazım.
Mafyalaşmak en yüksek diploma değeri olan üniversiteden bile geçerliyse, bu iklimde işimiz zor.
Yine iş ailelere düşüyor.
Anne, baba olmak sorumluluk ister. Aile olmak yetişecek çocuğun alt yapısını en iyi şekilde eğitmek, aidiyet duygusunu ve toplumun ahlakını öğretmekten geçiyor.
Sizin reytinginiz batsın, toplumun tüm kodları ile oynamak buna deniliyor maalesef.
Sabahtan akşama kadar Esra, Müge ve Survivor izleniyorsa, insanlar birbirlerinin arkasından ne işler çevirdiklerini, ekip yerine ben merkezini ve insan satmanın en güzel örneğidir. Apaçık beyin altına işleniyorsa daha ne bekliyoruz ki!
Gençler bizim geleceğimiz demek ile olmuyor.
Çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olmak ebeveyinler olarak bize düşüyor.
Kalın sağlıcakla...
