RUHSAL SAĞLIĞA ZARAR VERENLER

Değerli okurlarım, Farkındaysanız bugünlerde herkes psikolog, herkes ruh sağlığı uzmanı! Herkes bu hayatı çözmüş, çok iyi tanımış, yemiş yutmuş. Bu konuda bu üçüncü yazım. Şikâyet değil, bilgilendirme olarak kabul edin.

Ruh sağlığı insanın genel sağlığının önemli bir parçası. Ancak, son yıllarda sahte psikologların artışı ve modern şifacılık, yaşam koçluğu, astrologlar, kişisel gelişim gibi alanlarda ortaya çıkan tehlikeler, insanların ruhsal sağlığına ciddi zarar veriyor.

“Bu kaotik ortamda tabii ki bilim, akıl, etik dışı söylemleriyle şarlatanlar türeyecek. Bunlar modern şifacılık, yaşam koçu adı altında spritüel, mistik, dini soslu uygulamalarıyla hastaların ruhlarına derin yaralar açacak hatta hayatlarını bile tehlikeye atacaktır.” diyor psikiyatri profesörü Adil Verimli.

Bana göre bu uyuşturucular dörde ayrılır.

- Şifacılar

- Yaşam koçları

- Astrologlar ve falcılar

- Kişisel gelişimciler

Sahte psikologlar, genellikle yeterli eğitim ve lisans sahibi olmadan insanların ruhsal sağlığına müdahale eden kişilerdir. Kendilerini psikolog, terapist veya danışman olarak tanıtarak, insanların güvenini kazanırlar. Ancak, bilgisizlikleri ve profesyonellikten yoksun olmaları nedeniyle, danışanların sorunlarını çözmek yerine daha da kötüleştirebilirler. Bu durum, ruhsal sağlığın zayıf olduğu durumlarda özellikle çok tehlikeli.

Günümüzde, modern şifacılık ve yaşam koçluğu gibi alanlarda da benzer tehlikeler bulunmakta. Spiritüel, mistik veya dini soslar altında sunulan uygulamalar, bazen bilimsel temellere dayanmaz ve kişilerin ruhsal sağlığını riske atabilir. Bu tür uygulamaların arkasındaki kişiler, genellikle bilgi eksikliği veya maddi çıkarlar için insanların duygusal durumlarıyla oynarlar. Beyinlerini uyuştururlar.

Ayrıca kişisel gelişim diye bir meslek yok aslında. Birtakım insanlar birkaç eğitim alarak birkaç kitap okuyarak öğrendiklerini satmaya çalışıyor. On adımda mutlu aşk, beş adımda öfke yönetimi vs. gibi. Yaşam koçları ise ‘biz gerektiğinde yönlendiriyoruz’ diye savunma yapmakta. Neyi anlayıp yönlendiriyorlar acaba? Terapist olmakla ilgili ya da klinik görüşme becerileriyle ilgili nasıl bir donanımları var?”

Bu kimsenin kimseye diploma soramadığı bir furya. Tabi aynı zamanda ruh sağlığı yasası olmadığı için psikolog kimdir, psikiyatr kimdir bunların hiçbirinin yasal zemini olmadığı için bu kadar kargaşa var. ‘Terapist’ ve ‘the rapist’ arasında tek bir boşluk var. Birincisi terapist demek, ikincisi tecavüzcü demek. Eğer işin ehline gitmezseniz ruhunuza tecavüz ederler!

İnsanlar yalnız ve mutsuz. Yalnızlığını paylaşacak, anlık hazlar peşinde. Anlık doyum ve mutluluk arayışı içerisinde. Bir psikologla sorunlarını paylaşacağı yere tercihi uyuşturucudan yana yapıyor. Şifacılardan, astrologdan veya kişisel gelişimciden terapi alıp “Kendimi çok iyi hissediyorum” diyenler olacak elbette. Bana sorarsanız bunların hepsi plasebonun başının altından çıkan insanları uyuşturan bir ilaç. Plasebo ne mi? Onu da bir önceki yazımda uzun uzadıya anlatmıştım. Hayatında hiç psikoloji kitabı okumamış biri veya birileri size psikolog rolü yapıyor ve sizi etkisi altına alıyor. Üstüne üstlük bir de size iyi geliyor!

Dikkat Edilmesi Gereken Nokta:

 Bir psikolog veya terapist seçerken, kişinin uygun lisansa ve eğitime sahip olup olmadığını kontrol etmek ve araştırmak önemli.

 Herhangi bir ruhsal sağlık uygulaması veya terapi yöntemi seçerken, bilimsel kanıtlara dayanması önemli.  Kişisel sınırlarınızı ve ihtiyaçlarınızı tanıyarak, size en uygun ruh sağlığı uzmanını seçebilirsiniz.

Sonuç olarak demem o ki, sahte psikologlar ve benzeri kişilerin varlığı, insanların ruhsal sağlığı üzerinde ciddi tehlikeler oluşturabilir. Bu nedenle, ruhsal sağlık hizmeti arayışında olanlar, dikkatli bir şekilde seçim yapmalı ve güvenilir, lisanslı profesyonelleri tercih etmelidirler. Bu, sağlıklı bir zihinsel ve duygusal dengeyi korumak için kritik önem taşır.

Eh ne diyorduk bilimin işine karışırsanız ortalık psikolog değil psikopattan geçilmez. Aman dikkat!