HOROZ HİKAYESİ
Bir kümesim vardı. Sadece 3 tavuk 1 de horoz. Horozum dünya yakışıklısı. Altın yeleli bir Denizli. Öylesine afilli ki, komşular fotoğrafını çekiyordu. Kümeste düzen çok sağlamdı. Horozum küçücük bir ses çıkartarak bir anda tavukları çevresinde toplayabiliyordu. Güzelliğinin farkında olan horozumun bir kusuru vardı. Kendi kümesi yetmemiş gibi çevredeki tüm kümeslere sesleniyordu. Öylesine uzun ötüyordu ki, öterken devrilecek gibi oluyordu. Bir keresinde saat tuttum, tam 30 saniye bağırdı. Senin ciğerin ne ki, bu kadar bağırabiliyorsun? Gece gündüz demeden ha bire ötüyordu. Biz alışmıştık ama eve yatılı misafir geldiğinde zavallı insancıklar sabah kalktıklarında hiç uyuyamamış oluyorlardı. Derken tavuklarımdan biri kuluçkaya yattı. 3 tane civciv çıktı. Fark ettim ki çıkan civcivlerden biri tavuk, ikisi horoz. Böyle olunca benim gür sesli yakışıklıya yol göründü. Zaten hayranı çoktu. Bir komşum ısrarla istedi, verdim. Bu kez 20 tavuklu bir kümesin beyi oldu. Sanırım çok mutludur. Asıl hikayemiz bu değil. Çıkan iki yavru horoz büyüdüler. Yumurtasından sadece 2 saat önce çıkan biraz daha iri oldu. Hemen herkesi dövdü ve liderliği aldı. 4 tavuk 2 horozlu kümeste huzur sağlanmış gibiydi. Farkettim ki kardeşi diğer horoz hiç kafasını kaldırmıyordu. Tavuklara sataşmadığı gibi, ötmüyordu, hatta büyümüyordu bile. Adeta tavuk taklidi yapıyordu.
Bizim alfa horozun kendine güveni yerindeydi. Alanını koruyordu. Ama bu işi abarttı. Öylesine abarttı ki komşulara saldırmaya başladı. Uçarak üzerlerine atlıyordu. Yapacak birşey yoktu. Elimle beslediğim için kestirmeye kıyamadım. Ona da başka bir kümes bulundu. Kümesim 4 tavuk bir horozlu hale dönmüştü. O andan itibaren inanılmaz bir değişime tanıklık ettim. Benim tavuk taklidi yapan horoz bir anda büyümeye başladı. Ötüyor, eşeleniyor, tavuklara efeleniyordu. Bayağı bayağı “Ali kıran baş kesen’ olmuştu. Kendinden önceki baskın horoz ortadan kaybolunca kümesin bütün yönetimini ele geçirmişti. Bir süre sonra bu da aynı saplantıya sahip oldu. “Alanımı koruyacağım” diye komşulara dalıyordu. Sonunda kış geldi. Tavuklar yumurtlamayı kestiler. Benim de hevesim geçmişti. Hepsini birden bir önceki horozu yolladığım komşuma hediye ettim. Bizim sonradan olma horoz herhalde diğer horozu görünce şok geçirmiştir.
Elektrik bedava ya…
Geçen hafta “Hava bedava, elektrik bedava” diye bir yazı yazmıştım. Yazının temelini Doğu ve Güneydoğu’da yüzde 95’e varan kaçak elektrik kullanımları eleştiriliyordu. Yazının bir bölümünde, doğuda, batıdaki bir evden ortalama üç misli fazla elektrik tüketildiğini vurgulamıştım. Bir okuyucumuz bu fotoğrafı yollamış. Bütün duvar klima dolu. Elektirik bedava olunca maalesef bu görüntü de kaçınılmaz oluyor. Üç misli farkın da nedeni ortaya çıkıyor.
