Tehlikeli Bölge: Tehlikeli gişe
Türkiye’de uzaylı temalı bir bilim kurgu filmi yapmak, büyük cesaret isteyen bir iş. Ancak bu cesaret, her zaman gişe başarısını garantilemeyebilir. Öte yandan izleyicilerin ağır eleştirilerine göğüs germe fikrini de göze almak gerekir.
Bilim kurgu, özellikle de uzaylı temalı yapımlar, Türk sineması için hâlâ riskli alan olmaya devam ediyor. Tehlikeli Bölge, yerli yapım olarak bu alanda bir adım atsa da, filmin fragmanını ilk izlediğimde söylediğim şey "Büyük cesaret" oldu. Özellikle geçmişte uzaylı temalı bilim kurgu yerli film deneyimlerimizden sonra...
Sözünü ettiğim film, senaristliğini ve yönetmenliğini Ramazan Ekmekçi’nin, yapımcılığını Serkan Semiz’in üstlendiği Türkiye’nin ilk tarihi bilim kurgu filmi olan "Tehlikeli Bölge".
Filmin başrollerini Kadir Parlak, Ozan Turan, Hasan Şenbayrak, Aykut Yavuz, Sevim Oyar, Seyfi Azrak ve Abdurrahim Demir paylaşıyor.
Filmin mekan seçimleri ve görsel yönetimi takdiri hak ediyor. Filmin hikâyesi ve atmosfer yaratma çabası, yapım ekibinin bu türü ciddiyetle ele aldığını gösteriyor. Yönetmen, mekân üzerinden bir gerilim hissini kurmayı da başarmış.
Ancak filmin bana göre en büyük eksikliği, uzaylı tasarımında kendini gösteriyor. Yaratıklar, klasik canavar formundan öteye gidememiş. Bilim kurgu türü, özellikle izleyicide hayal gücünü zorlayan özgün yaratımlar bekler. Oysa Tehlikeli Bölge’de izlediğimiz uzaylılar, yıllardır Hollywood yapımlarında defalarca gördüğümüz şablonları tekrar ediyor. Seyirci artık bu tiplere doydu. Özellikle Türkiye’de çekilen ilk örneklerden biri olmanın getirdiği potansiyel, daha yaratıcı bir yaşam formuyla değerlendirilebilirdi.
Yine de bu, filmin genel emek ve çabasını küçümsemek anlamına gelmemeli. Özellikle tür sinemasına yönelen bu çabalar teşvik edilmeli.
Filmin oyunculukları genel anlamda iyi. Bazı karakterler rollerine iyi oturmuş. Bazı replikler akılda kalıcı. Özellikle "Burada bir avuç askerin fedakarlığını ileride halk ruhunda hissedecek"... Tam kelimeler hafızamda kalmasa da bu çok doğru. Belki şehit dedelerimizin yazdığı nesilden nesile aktarılan mektuplardaki hikayeleri hatırlıyoruz, belki de gerçekten ruhumuzda hissediyoruz. Ayrıca devam filmi gelirse izlerim.
Filmin konusu ise şöyle;
Büyük Taarruz'dan önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün görevlendirdiği bir avuç asker, bir yandan düşman askeriyle mücadele ederken bir yandan da daha önce hiç görmedikleri, bilmedikleri güçlü yaratıklarla çarpışır.
Tehlikeli Bölge, cuma günü (12 Eylül) sinemalarda...
