YouTube’ın ilk avı MTV oldu

Geçtiğimiz hafta medya dünyası ABD’den gelen şok bir medya haberi ile sarsıldı. MTV’nin sahip olduğu Paramount Global Media dünyada faaliyet gösteren tüm MTV kanallarını 31 Aralık akşamı kapatacağını açıkladı.
Paramount Global’in MTV Music, MTV 80'ler, MTV 90'lar, Club MTV ve MTV Live kanallarını 31 Aralık'tan sonra yayınlarını durduracağını açıklaması insanları hem şaşırttı hem< de şaşırtmadı desem yalan olmaz. Şaşırttı çünkü MTV dünyanın en büyük müzik televizyon kanalı ve networku, şaşırtmadı çünkü müzik televizyonlarını izleyenlerin sayısı artık iyice düştü. Özellikle YouTube gibi dijital medya platformlarının popülerliğinin artması ve yaşanan dijital dönüşüm insanları geleneksel medyadan uzaklaştırdı. Artık dijital ile yatıp dijital ile yaşıyoruz. Nitekim de şirket yetkilileri yaptığı açıklamada insanların özellikle gençlerin müzik keşiflerini YouTube, Spotify, Tik Tok gibi dijital platformlardan yaptığını söyledi ve lafı dijital medyaya getirdi.

44 YILLIK SALTANAT YIKILIYOR

44 yıl kesintisiz yayın yapan MTV kanalları önce İngiltere ve İrlanda'da yayın hayatına son verecek ardından Fransa, Almanya, Avusturya, Polonya, Macaristan, Avustralya ve Brezilya’da kapanacak. ABD’deki merkez MTV ise şimdilik açık kalacak. Açık kalacak diyorum çünkü o da bence birkaç sene içinde kepenk indirir. Paramount Global şirketi televizyon şirketlerinde küresel çapta 500 milyon dolarlık bir tasarruf paketi hazırladığı ve bu küçülmenin bu paketin ana parçası olduğu da konuşulanlar arasında.

 MTV dünya için çok önemli bir olaydır. 1 Ağustos 1981 tarihinde yayına geçen ilk 24 saat müzik video klibi yayınlayan televizyon kanalı olmuştur. Kuruluşundan itibaren, müzik videolarını ve gençlik kültürüne ait içerikleri merkezi bir odak noktasına koyarak, geleneksel radyo ve televizyon yayıncılığı anlayışını köklü biçimde değiştirmiştir. Geniş izleyici kitlesine ulaşmak ve müzik endüstrisinin dinamiklerini etkilemek amacıyla yaratılan MTV, özgün ve yenilikçi formatlarıyla hızla popülerlik kazanmış ve genç neslin ruh halini yansıtan bir platform haline gelmiştir.

RADYOYA MEYDAN OKUDU DİJİTALE KURBAN OLDU

Bu küresel kanalın lansmanı bireysel olarak “dünyaya insanlık adına bir ilerleme” olarak sembolleştirildi. Yayınlanan ilk video kliple birlikte (Video Killed the Radio Star - The Buggles) MTV’nin açılışını ve ilk VJ’ların sahne aldığı dönem, kanalın tanımlayıcı bir kilometre taşı oldu. Üç yıllık bir süreçte MTV müzik endüstrisinde önemli bir aracılık ve dönüşüm gücü oldu ve sanatçıları yıldıza dönüştürdü. Kanal ilk açıldığında müzik piyasasında doğru dürüst video klip de yoktu. Bu süreçte Michael Jackson’un “Thriller” adlı albümü ve Sony Music ile bir anlaşma yapılmış ve MTV için bu albümden üç klip çekilmiştir. Tarihi bir önemi olan bu klipler “Thriller” - “Beat It” ve “Billie Jean” oldu. Bu üç klip MTV’de yayınlanan ilk özgün renkli görüntülü klipler oldu. Aslında an itibariyle dünyanın en çok satan albümü olan “Thriller” albümünün bu başarısında MTV’de yayınlanan ve dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan üç Michael Jackson klibini de rolü büyüktür.

MTV radyonun popülerliğini taca atacağı mottosuyla girdi pazara. Radyoyu taca atamadı ama oyuna girdi ve takım kaptanı oldu. Radyonun popülerliğini dönem dönem etkiledi ve zorladı. Radyoyu yok edemedi ama yıllar sonra kendisi dijital medya ve onun en büyük silahı olan YouTube’a kurban oldu.

Video klip endüstrisinin gelişmesine neden oldu. Müzik pazarlamasına yepyeni bir boyut kazandırdı ve şarkıcıların video klip çekmesine öncülük ederek milyonlarca dolarlık bir endüstrinin video klip endüstrisinin büyümesine katkıda bulundu. MTV buna ek olarak moda, romantizm, gençlik filmleri ve genel film izleme alışkanlıkları üzerinde etkili oldu.

ALTIN DÖNEM VE SEKSENLER

1980'ler, MTV’nin müzik ve görsel iletişim alanında köklü değişimlerin yaşadığı bir dönem oldu. Bu dönemde, müzik sektöründeki kutuplaşma belirgin hale gelirken, MTV’nin sunduğu görsel içeriklerle müzik dinleme deneyimi yeniden tanımlandı. Artık sadece sesle değil, görsellikle de iletişim kurmak mümkün hale gelirken, müzik videoları sanatçıların kimliklerini yansıtan güçlü araçlar haline geldi. Sanatçılar, prodüksiyon kalitesini artırmak ve fark edilmek için yoğun çaba gösterirken, müzik videoları klâsik performans kaydı olmaktan çıkıp, görsel hikayeciliğin ve yaratıcı anlatım biçimlerinin öne çıktığı platformlara dönüştü. Bu süreç, müzik endüstrisinin ve medya kullanım şeklinin temel değişikliklerine zemin hazırladı. Ayrıca, müzik stillerinde yaşanan kutuplaşma, pop, rock, punk ve yeni dalga gibi farklı türlerin kendilerini ifade etmesi ve birbirleriyle yarışmasıyla ortaya çıktı. Görsel değişim ise, özellikle genç izleyici kitlesinin ilgisini çekmek amacıyla renkli, yenilikçi ve çarpıcı videoların üretimiyle hız kazandı. MTV, bu dönemde müzik ile görsel estetiği birlikte kullanarak hem eğlence sektörünü hem de gençler arasındaki kültürel dinamikleri şekillendirdi. 1980’ler, MTV’nin iletişim ve müzik endüstrisinde kökleşen etkisinin en belirgin ve sınırlarını zorlayan yıllar olmuş, medya tüketimi ve müzik üretiminde yeni bir çağın başlangıcını temsil etti.

DOKSANLARDA KÜRESELLEŞİYOR

1990'larda, küreselleşmenin etkisiyle MTV’nin içerik ve formatlarında önemli değişiklikler yaşandı. Kanal, farklı ülkelerin müzik sahnelerine ve kültürlerine açılarak, bölgesel ve uluslararası içeriklerin paylaşıldığı bir alan haline geldi. Bu dönemde, yeni programlar ve reality şovlar çıkarak, izleyicilerin ilgisini canlı tutmayı amaçladı. Ayrıca, bu yıllarda artan küresel iletişim ve teknolojik gelişmelerle birlikte, müzik videoları dijital ortama taşınıp erişim kolaylaştı. Bu durum, pop kültürünün uluslararası boyut kazanmasını sağladı ve MTV farklı kültürler arasında köprü kuran bir platform durumuna geldi. Özetle MTV, pop kültürünü şekillendiren ve medya ile müzik arasındaki sınırları bulanıklaştıran dinamik bir platform oldu. Bu marka müzik videolar aracılığı ile sanatçıların görsel ve imgelerini ön plana çıkaran yapısıyla, gençlerin kimlik ve ifade biçimlerini belirlemiş, küresel pop kültürünün temel taşlarından biri haline gelmiştir. Bu anlamda, MTV’nin tarihsel gelişimi, dijital devrim ve küreselleşme ile paralel bir değişim süreçleri geçirmiş, pop kültürünün evriminde önemli bir rol oynamıştır.

DİJİTALLEŞME VE ÇÖKÜŞ

MTV dijital dönüşümün hızlanmaya başladığı iki binli yıllarda dijital çağın beraberinde getirdiği teknolojik gelişmeler ve değişen seyirci beklentileri doğrultusunda yeni stratejiler geliştirmeye başladı. Geleneksel televizyon formatının ötesine geçerek, interaktif içeriklere ağırlık vermiş, sosyal medya platformlarıyla uyum sağlayarak genç izleyici kitlesine ulaşmayı amaçlamıştır. Bu dönüşüm, televizyonun yapısal ve içeriksel özelliklerinde köklü değişiklikleri de beraberinde getirmiştir.

Yayıncılık alanında artan rekabet ve dijital platformlarda bağımsız içerik hizmetlerinin yükselişi, MTV'nin varlığını sürdürebilmesi için yeni zorluklar oluşturdu. İşte bu zorluklar YouTube, Spotify, TikTok ve benzeri dijital platformların da müzik üzerine hakimiyet kurması ile iyice açığa çıktı ve MTV’nin patronları gelecek adına bu stratejik kararı alarak MTV’nin ABD dışındaki tüm kanal ve yayınlarını kapatma kararı aldı. Bu aslında geleneksel medyanın dijital medya karşısındaki çaresizliğinin bir sonucu oldu. Bu çaresizlik daha çok yaşanacak.
Dijital medyanın güçlendiği günümüzde bile geleneksel mecralar arasında yer alan radyo ve tematik televizyonlar için bir tehdit. Bu durum üç, dört yıl içinde daha da büyüyecek ve geleneksel radyo ile tematik televizyonların çöküşü kaçınılmaz olacak.

Yoncimik Lambada geldi

Yonca Evcimik, uzun bir aranın ardından yeni bir şarkı yayınladı. Özlemiştik Yonca’yı cıvıl cıvıl sesi ve her daim yenilikçi bir bakışla yapmıştır müziğini. Ona müzikten uzak olmak asla yakışmıyor. Yeni şarkısının adı “Lambada”. 

“Lambada” adlı şarkı ritmik altyapısı, dans temposu ve enerjik melodisiyle biraz doksanları biraz da günümüzü çağrıştırıyor. Yonca bu şarkısı için “Uzunca bir süredir bir şarkıya bu kadar yükselmemiştim. Dinleyicinin seveceğini düşünüyorum,” demiş. Bravo Yonca’ya hadi Yonca üretmeye devam.

Emre Fel hangi Selami Şahin klasiğini seslendirdi

Selami Şahin’in unutulmaz eserlerinin yeniden hayat bulduğu “Selami Şahin Şarkıları” serisi, üçüncü albümüyle müzikseverlerle buluşmaya devam ediyor.

Serinin yeni şarkısı “Ceylan Gözlüm”ü seslendiren genç kuşağın kendine has tarzıyla dikkat çeken yorumcularından Emre Fel oldu. 

Anadolu ezgilerini modern tınılarla harmanlayan ve özgün tarzıyla beğeni kazanan Emre Fel, “Ceylan Gözlüm” ile Selami Şahin’in müzikal mirasına kendi yorumuyla farklı bir derinlik katmış. Sözü ve müziği Selami Şahin’e ait olan şarkı aşkın ve özlemin en saf halini yansıtan nadide besteler arasında yer alıyor. Şarkı ilk olarak 1975 yılında Hayri Şahin’in sesinden hayat bulmuştu. “Ceylan Gözlüm”, 50 yıl aradan sonra ilk defa Emre Fel’in yenilikçi yorumu ve çağdaş düzenlemesiyle bambaşka bir kimlik kazandı.

Mine Ayman’dan bir cover daha

Başarılı cover şarkılarla müzik dünyasındaki yolculuğuna devam eden başarılı radyocu Mine Ayman bu kez de 90’lardan bir cover seslendirdi. Söz ve müziği Barlas Erinç’e ait olan ve ilk olarak 1994 yılında yayınlanan “Böl Beni” adlı şarkıyı yeni bir soundla coverlayan Mine Ayman, kış aylarını yeni şarkısıyla ısıtmayı hedefliyor. Günümüz soundunu yakalayan ancak 90’lar sıcaklığını da koruyan yeni “Böl Beni” adlı şarkıya buzukisi ile Altuğ Öncü eşlik etti.