PKK , AB VE SELFİE BUDALALIĞI
Selfie özçekim demek. Osmanlıcasını nefsi suret olarak dile getirilmişti. Herkes özçekim yapıyor. Ünlü birini gören önceden “beraber fotoğraf çekilebilir miyiz?” derdi. Şimdi ise “bir selfie” diye ricada bulunuyor. Selfie sosyal bir fenomen, eline telefonu geçiren herkesin yapmak istediği dijital kültür alışkanlığı. Sudaki aksini görüp kendine aşık olan Narkissos’un nergis çiçeğine dönüşmesi gibi selfie de kendi halinde vatandaşları budalaya dönüştürüyor.
Ağır mı oldu?
Değil.
Türkiye’nin ilk seri katili olarak tanımlanan kişinin Emniyet’teki popülaritesine bakın hele. Herkes kendisiyle fotoğraf çektirmek için, pardon özçekim yapmak için sıraya girmiş. Katil zanlısıyla böyle içli dışlı olunur mu? Böyle sırnaşılır mı? Oluyor işte. Hatta daha ilgincini söyleyeyim. Seri katile benzeyen başka biriyle bile selfie çekiliyor insanlar. İşin bilimsel, psikolojik izahını bilim adamları yapar herhalde. Budalalık kişisel boyutta kalsa eminim açıklaması daha kolay olur ama kitlesel boyut kazanınca insan ne diyeceğini bilemiyor.
Seri katilden daha fazla insan öldüren terör örgütüyle her gün yan yana poz veren mevkute paçavralarına ne demeli? Sosyal medya üzerinde terörün destekçisi siyasi partinin temsilcileriyle, yani eni konu seri katil olan kişilerle selfie çektiren kişilere... Akıl almıyor ama kadraja sığıyor bu budalalıklar. Kişiyi ve toplulukları da geçtik kocaman bir ülke olarak selfie yarışındayız. Kendimizi bildik bileli bize mezar kazmaya çalışan, ölümlerden ölüm tasarlayan ülkelerle selfie çekilmek, aynı kareye girmek için göbeğimiz çatlıyor.
Avrupa Birliği’nden bahsediyorum. Tanzimat’la birlikte yaşamaya başladığımız Avrupa ile selfie çektirme gayretimizdir özet olarak. O kareye girmek için atmadığımız takla kalmıyor. Elbette daha iyi şartlarda yaşamak isteriz ama bizimle aynı karede olmaya pek gönülleri yok. Terör örgütüyle sıkı fıkı pozlar verirler mi yoksa? Son olarak Britanya’nın başvekili Türkler 3000 yıldan önce mi 3000 yılına kadar mı Avrupa Birliği’ne giremez diyesiymiş.
Türkiye içinden gerekli cevap verildi ama güya AB konusunda en büyük destekçimiz olan Britanya’nın durumu ortada. Sefirleri istedikleri kadar sosyal medya üzerinden şirinlik muskaları yazmaya çalışsınlar. Bizimle o özçekimi yapmaya niyetleri yok. Bunu anlasak iyi olur. Nice manzaralar, güzellikler kaçırıyoruz o özçekimi yapabilmek uğruna. Selfie çekerken insanlar yüzlerini daha yakından görüp kendi kusurlarını görmeye başlıyormuş. Araştırmaların yalancısıyım. Bu nedenle selfie ve estetik müdahaleler arasında korelasyon varmış. Yani kendimizi çok gördükçe kendimizden utanma halimiz de tebarüz ediyormuş.
Önerim aynı kare içinde bulunmaktan imtina edenlerle selfie budalalığına gireceğimize, aynı karede olmaktan iftihar edecek insanlarla topluca bir aile fotoğrafı çektirmektir. Aslında fotoğrafa filan da gerek yok, değer verdiğimiz insanlarla, toplumlarla bir arada olmak en güzel tablodur. Yoksa verdiğimiz o zoraki pozda kocaman bir aptal olarak görünürüz de farkında bile olmayız.
