İLK YAZI...
Her yazmaya başladığımda kim olduğum tartışılmaya başlanır sonra da yazdıklarım tartışılır. Kim olduğumun tartışılmasının altında da geçmişte yazdıklarım yatar. Şimdilerde ortalık sakin gibi görünse de derin fırtınaların içindeyiz aslında. Sadece dillendirilmiyor ya da birileri örtbas ediyor. Tam bu fırtınaları yazmalıyım derken YeniBirlik’ten teklif geldi. Ve düşünmeye başladım, “yazmalıyım yoksa, takıl bugüne kadar nasıl takıldıysan diyerek uyumalı mıyım mı?” diye düşünürken Ertuğrul Özkök de “nerelerde bu Ahmet Arsan?” diye sormaz mı? Özkök’ün o yazısını okuyunca “tamam kesin yazmamalıyım” dedim. Çünkü, bu adam beni normal değerlendirmez, geçmişten bilirim. Kendimi kapattığım günden beri bana ulaşamayınca da köşesinden çağrı yapıyor. Bilen bilir bir dönem Hürriyet geçmişim oldu. O zamanki yaşananlar dahil tüm gerçekleri duyurmak için yazmaya karar verdim.
AK Parti İstanbul’da sular durulmuyor
“Mahallenin haylaz çocuğu!” ifadesi üzerine yapışmış biri olarak şimdi AK Parti’nin Ahmet Davutoğlu dönemi sonrası en büyük çalkantıların yaşandığı İstanbul teşkilatından bahsedeceğim. Aslında ilk çalkantılar Davutoğlu döneminde başlıyor. Aziz Babuşçu sonrası il başkanı olarak şimdilerde İstanbul; Milletvekili olan Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın olması bekleniyordu. Teşkilatın tabanı da, ilçe başkanları da bu isme göre şekillenmişti. Ama sonrası Davutoğlu’na yakın lobi hiç adı geçmeyen olunca da herkesin şaşırdığı Selim Temurci ismi için çalıştı ve Temurci il başkanı oldu. AK Parti içinde kendi bağımsızlığını ilan etmeye çalışan Davutoğlu ile hareketin lideri Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilk restleşmedir bu olay. Temurci Binali Yıldırım ile uyum içinde çalışacağı izlenimi verse de Davutoğlu’nun imza gününün kalabalık olması için teşkilatı örgütleyecek ve o imza gününde orada olacak kadar cesur!. Hem Binali Yıldırım’a hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a adeta meydan okuyan Temurci’nin görevden alınması bekleniyor. İlçe kongrelerinin ardından AK Parti İstanbul kongresinde de büyük bir değişikliğe gidileceği görünüyor.
Medya dünyasında neler oluyor?
Bizim mahallede “Yeni Şafak”çılar diye adlandırılan İbrahim Karagül ve yakın ekibi geçtiğimiz gün sosyal medyadan duyuruyorlar; “yeni sürprizler yarın Yeni Şafak’ta” bir arkadaşımla Karaköy sahilde oturmuş çay içerken aldı mı bizi bir merak, “acaba sürpriz ne?” neyse birkaç saat sonra sürprizin Karagül’ün yazısı olduğunu öğrendim. Yazı ki ne yazı! Mahallenin en büyük medya kuruluşunu taklit ederek o kuruluşa kafa tutmaya çalışan bir yazı. Sevgili Karagül benden sana bir dost tavsiyesi, “gazete çıkaracağım, TV açacağım” diyerek sürpriz yapılmaz. Lafla peynir gemisi yürümez. Çıkartırsın gazeteni, kurarsın yeni TV kanalını işte o zaman sürpriz olur…
DEMODE
Flört
MODA
Acil Servise kız bakamaya gitme
DEMODE
Tuzlu kahve
MODA
Tuzlu serum
DEMODE
Fatih At Pazarı
MODA
Balat Sahili
