PAROLA: DİRİLİŞ
TRT bizim kurumumuz, milletin kurumu, Türkiye’nin kurumu. Darbeciler Cumhurbaşkanlığı’na, Meclis’e ve bir de TRT’yi öncelikleri arasına aldılar. Beklenen bir durumdu. Milletin sesini kısmadan kendi seslerini duyuramayacaklarının farkındalar. Darbe bir günde olmaz. Adım adım demlenir. Her terör eylemi darbe ateşine atılan odundur. Kaynama noktasına gelince darbe meşru olmasa bile kendi içinde anlaşılabilir bir hal alır.
FETÖ’nün 15 Temmuz’a giden süreçte hangi terör eylemlerini bizzat yaptığı, hangisine de göz yumduğu zaman içinde ortaya çıkar. Zira gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu var. İşimize bakalım. Bahsetmek istediğim kurum TRT. Herkesin yakından bildiği üzere TRT, birkaç yıl içinde hamle üzerine hamle yaptı. Piyasa ile rekabet eden diziler, İngilizce haber kanalı, dünya kalitesinde belgeseller… İmkanlar doğru bir yönetim anlayışı ile birleşince başarı geldi. Her yapım mühim ama bazı yapımlar, devlet ile millet arasında kurulan köprü oldu adeta. Kimi Yeşil Deniz gibi mizahi dille kimi Diriliş Ertuğrul gibi epik bir dille bu toprakların irfanını anlattılar. TRT yürekten konuşmaya başladı. Kalıpları yıktı, sonuca odaklandı. Zor şeyler elbette. Bürokratik hantallığa bir de kurum içine çöreklenen FETÖ mensuplarını eklerseniz zorluğun boyutu daha iyi ortaya çıkar. Zorluklara göğüs gerip işlerine baktılar. Allah razı olsun onlardan.
TRT’nin darbe karşısındaki duruşu gidişatı değiştiren, terörist darbeyi akamete uğratan önemli anlardandı. Hazırlık yapan sadece darbeciler değildi. TRT, akıllı hamlelerle son yıllarda adeta bir direnç merkezi oldu. Milyonlarca izleyiciye ulaşan Diriliş Ertuğrul dizisi, günümüze gönderme yapan mesajlarıyla hep milli birlik ve beraberliği işledi. Bakmayın siz bazılarının AKP’nin TRT’si dediklerine… TRT milli duruş sergileyen herkes için bir gölgelik oldu.
Darbe gününe gelmek istiyorum. FETÖ’cüler dışında her TRT çalışanına minnet borçluyuz. Ama biri var ki özellikle teşekkürü hak ediyor: TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren. İbrahim, Diriliş dahil olmak üzere birçok önemli projede görev almış ve hayata geçmelerinde büyük emeği olan bir isim. Cesaretine, samimiyetine hep şahittik, şimdi tüm Türkiye gördü. Diriliş’in sadece bir dizi olmadığını, bir idealin söylenme biçimlerinden biri olduğunu gösterdi.
Herkes bu olan bitene bir isim bulmak istiyor. Ancak 15 Temmuz gecesi yaşadığımız şeyin adı Diriliş’tir. TRT bu kahramanca direnişin, milli hakimiyeti çiğnetmemenin adını yıllar önce önemli bir projesiyle koymuş. Diriliş, çünkü Türkiye kendini ölmeden mezara koymak isteyenlere, üzerine toprak serpmeye çalışanlara dünyanın kaç bucak olduğunu gösterdi. Diriliş, çünkü Türkiye’nin son kale olduğunun bilincinde bir halk var.
Artık TRT’yi izlerken darbeye dur denilen bir kurum gelecek aklımıza. Yiğit yöneticileri yiğit çalışanlarıyla bir destan yazan kurum. İş bitti mi? Değil. Tüm dünyaya sesimizi duyurmak, algı operasyonlarını durdurmak için canla başla çalışma zamanı şimdi. Bu çalışmanın parolası ise: Diriliş
