TURİZMDE REKOR
Bakanımız Nabi Avcı, turizmde Türkiye'nin rekor kırdığını açıkladı. Mutluluk verici ve umut aşılayan bir haber bayram günü. Geçen yıl satılan paket tur sayısının 350 bin olduğunu hatırlattı ve "Bu yıl tam 2 katına çıktı. Avrupa'dan gelen 250 bin ile 1 milyona yaklaştı. Bu paket tur satışlarında bir rekor anlamına geliyor" dedi. Partisinin Eskişehir teşkilatı tarafından TÜLOMSAŞ Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptı bu konuşmayı Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı. Konuşmasında, Türkiye'nin sıkıntılı bir dönemden geçtiğini ancak her alanda ekonomide, gündelik hayatta, savunmada, güvenlikte eskisinden çok daha iyi durumda bulunduğunu belirtti ve sordu “Bütün bunlar ne zaman oluyor?”
Cevabı, ”Daha 15 Temmuz'da, 2 ay önce dünyada pek az örneği görülen vahşetle hatta örneği hiç görülmemiş vahşetle bir kalkışma, darbe teşebbüsü yaşamış, bir ülkede oluyor. Türkiye, 15 Temmuz'un o karanlık gecesinin bütün olumsuz etkilerini bu kadar kısa sürede bertaraf etmekle kalmadı, geçmiş yıllara ait birtakım rekorları da egale etmeye başladı. Onları aşmaya başladık. Daha iyi olacağız. Yeter ki bu coşkumuzu, bu inancımızı, bu imanımızı yitirmeyelim." oldu.
Biliyorum turizm yazmakla mükellefim ama bu hafta biraz dışına çıkayım istedim. İlginizi çekeceğine emin olduğum iki ayrı haber paylaşacağım sizinle. Birincisi Rusya’nın önemli yayın organlarından Izvestiya Gazetesinden. Dün geçtiği bir haberde Türkiye açısından önemli sayılacak bir detaya yer verdi: Rusya, Türkiye’yle 1 milyar dolar sermayeli yatırım fonu oluşturacak. Rusya ve Türkiye’nin oluşturacağı 1 milyar dolar sermayeli ortak yatırım fonunun ilk projelerini 2017’de finanse etmeye başlayabileceğini yazdı. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Genel Direktörü Kirill Dmitriyev demecine yer verilen haberde, “RDIF, Rus-Türk ortak yatırım fonu çerçevesinde tarım, sağlık, turizm ve altyapı gibi alanlarda 300 milyon dolar değerinde projelerin tartışılmasını değerlendiriyor” dedi.
Mitriyev, “RDIF yaklaşık 20 ülkeyle birkaç yüz milyon dolar sermayeli ortaklıklar kurdu. Fonun hedef sermayesi 1 milyar dolar” diye ekledi. Daha önce Rusya Ekonomi Bakanı Aleksey Ulyukayev, Rus-Türk ortak yatırım fonu için çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söylemişti. Türkiye Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de ortak yatırım fonunun Suriye dahil olmak üzere üçüncü ülkelerde çeşitli projeleri finanse edeceğini belirtmişti.
Bir diğer önemli haber ise Alman basınında yer alan bir iddia.. Başlık, ‘Suriye’de yaşananların DAEŞ’le ilgisi yok, bu bir enerji savaşı’.. Alman dijital gazetesi Deutsche Wirtschafts Nachrichten Suriye’deki en şiddetli çatışmaların ana boru hatları ya da gelecekte enerji hattı için kullanılması planlanan bölgelerde yaşandığına dikkat çekerek, ülkede yaşananın DAEŞ’le mücadeleden çok ‘enerji savaşı’ olduğunu savundu. Suriye’de bulunan en önemli petrol pazarlarından iki tanesinin Menbiç ve El Bab’ta bulunduğunu hatırlatan gazete, bu iki kentin Irak’tan Suriye’ye gelen ve İdlip bölgesine devam eden ana boru hatlarına ev sahipliği yaptığını kaydetti.
“Kim Menbiç’i alırsa, Suriye’deki petrol taşımacılığını da kontrol altına alır” ifadelerine yer verilen analizde, bu durumun batıda Halep, İdlip ve El Bab; doğuda ise Rakka ve Deyr Ez-Zor için de geçerli olduğu ifade edildi. Türkiye’nin şimdiye kadar petrol hatlarına doğrudan ulaşımının bulunmadığını ancak Menbiç’in alınmasıyla birlikte bunun değişeceğini kaydeden Deutsche Wirtschafts Nachrichten haberi şöyle devam etti: “Halep’teki mevcut savaş, devam eden çatışmanın en belirleyici öğesi olarak görülüyor. Halep, ülkenin ana petrol hatlarının geçtiği son büyük şehir. Onu alan, boru hatlarının anahtarını da elinde tutacak.” En şiddetli çatışmaların Rakka, Deyr Ez-Zor, Halep, İdlib, Haseke, El Bukemal ve El Bab’ta yaşandığına dikkat çeken gazete, Hama ve Humus’ta da çatışmaların sürdürdüğünü, öncesinde ise Palmira’nın hedefte olduğunu belirterek, tüm bu yerleşimlerin Türkiye’den Katar’a uzanması planlanan boru hattının rotası üzerinde olduğunu vurguladı.
Rusya’nın da İran’dan Irak ve Suriye’den geçen bir boru hattı projesini desteklediğini savunan gazete, Moskova’nın bu sebeple Humus’un cihatçıların eline geçmesini istemediğini aktardı. Suriye’deki hava operasyonlarında ABD’nin çoğunlukla doğuya, Rusya’nın da batıya odaklandığını belirten Deutsche Wirtschafts Nachrichten, iki ülkenin de buralarda bir diğeri tarafından petrol boru hattı inşa edilmesini önlemeyi planladığı yorumunda bulundu. Benim ilgimi çekti doğrusu.
