ZEKA TESTİ
Diyorlar ki, Gülenistlerin öncelikli amacı en zeki gençlerimizi devşirmekmiş. Başarılı olsalardı şaşılırdı. Zeki gençler birinin peşine takılmadan önce ne dediğine bakarlar. Hani bir imam vaaz verirken Allah’ın görülemeyeceğini, sesinin duyulamayacağını, cismine dokunulamayacağını uzun uzun anlatıyormuş da, dinleyen Bektaşi seslenmiş: “Hoca, şuna yok diyeceksin de dilin varmıyor!” FETÖ tayfasının cehaleti öyle koyu ki, o fıkrayı bile duymamışlar anlaşılan. Yoksa İslam’a ters düşen zırvaları yutmazlardı. Mürşitlerinin 7 Nisan 1991 vaazında söylediklerine bakın:
“Elimi eline koydum, ‘Şunu benim arkadaşlarımın eli say ya Resulullah’ dedim. O eli tutanlar Allah’ın elini tutmuş sayılırlar. Tövbe tövbe! Allah’ın eli olur mu, bre zındıklar? Ya 3 Haziran 1990 günü heyecanlanıp Kuran-ı Kerimi cemaatin üstüne fırlatırken söylediği? “Resulullah’a sahip çıkın!” Yine tövbe. Peygamberi sahiplenmek ne demek? Resulullah tarla mı, arsa mı? Hazret bir başka gün de peşindekileri şu müjdeyle sevindiriyor: “Peygamberle görüştük, ülkeyi cemaatimize verdi.” Hayrını görsünler de, bağış sağlama bağlanmış mı? Noter tasdiki filan? Ve niçin uygulanmıyor Resulullah talimatı? Yanılmıyorsam ülke neden hâlâ onların değil de bizim? Otomotiv gurumuz Ahmet Çelik’in dikkatine: “Peygamber bir yere gitmek için ışık hüzmesi olup bir kamyonun kasasına bindi.” Acelesi neymiş acaba? Ve ne kamyonmuş o ışıktan hızlı kamyon! Trafik polislerine kolay gelsin.
Sayın mürşidin aklı fikri müritlerinin gönlünü hoş etmek. O uğurda yasaklara istisnalar uydurmak, kaytarma formülleri yaratmak, “Zevk almadan zina yapabilirsiniz” gibi vecizeler üretmek. (O biraz zor. Zevki önlemek için hazreti gözünüzün önüne getirebilirsiniz ama, o zaman kesinlikle felek ereksiyon lütfetmez; zina yapılamaz.) Haram olsa da, “büyük ağabeyler” evlerde kalan kızlara muta nikâhı kılıp karı-koca hayatı yaşayabiliyorlar FETÖ dünyasında.
Mutanın ne olduğunu bilmiyor musunuz? Sözlük anlamı geçici kazanç. Muta nikâhının karşılığı da şu: “Kadına verilen para karşılığında yapılan geçici nikâh.” (Peki ama, pardon. Bunun bildiğimiz fuhuştan farkı nedir?) Bütün uyduruk istisnaların, kaytarma formüllerinin, göz boyamaların gerçek adını söyleyeyim size: Takiye. Sayın mürşidin gizli mezheplerini belli etmemeleri için peşindekilere verdiği talimata bakın: “Eşinize başını örtmeme, cumaya gitmeme, içki içme izni verin.” Bundan daha fedakârca ve de hinoğlu hince takiye olur mu? Cemaatin eski mensuplarından Nurettin Veren’in Fetullah Gülen üstüne açıkladığı ilginç bilgi şu:
“O kendisini Kuttul Atlab diye bir makamda görür. Bu, Peygamberlerin üstünde, Allah’ın altında, yeni bir makam.” Peygamberler ne der bilmiyorum ama, içim biraz rahat etti. Hazretin megalomanisi korktuğum kadar değil: Rütbesinin Allah’ınkinin altında kalmasına razı.Neler atlatmışız yahu! Orasını zeki gençlerimiz düşünsün.
