AMAN DİKKAT BEYLER, ÇOCUKLAR UYUYOR!
Her zaman var ama son zamanlarda televizyonları izleyenlerden gelen şikayetler giderek çoğalmaya başladı. Eylül ayı ilk ve orta öğretimin başladığı ay. O nedenle aileler bu dönemde oldukça zor anlar yaşarlar. Okula başlayacak öğrencileri uzun süreli yaz tatili modundan koparıp okula konsantre etmek kolay olmuyor.
Hele hele ilk öğretimdeki çocukların adaptasyonu orta oğretim ve lise çağındaki öğrencilere göre çok daha zor.
İlk öğretimde olanlar daha oyun çağındalar ve oyuna ayıracakları zamanları onlar için vazgeçilmezlerden. O nedenle, ilk öğretim çağındakilerin, okullu günlere alışabilmeleri oldukça sıkıntılı. Evde, uzayan akşam oturmaları artık kısıtlanmaya başlanmıştır. Akşamları bilgisayar oyunları oynanmasına, televizyon izlenmesine izin yok. En önemlisi sabah dinç kalkabilmeleri için gerekli olan uyku satlerine özen göstermeleri gerekiyor. Uyku, okul çağındaki çocuklar için çok önemli.. Uykusunu alamadan okul yoluna düşen öğrenciler okulda oldukça zor anlar yaşayabiliyorlar.
Yazımıza girerken dile getirdiğimiz televizyon izleyenlerden gelen şikayetlerin odağında okula giden öğrencilerin dikkatlerinin dağılması yatıyor. Yeni eğitim dönemi olan bu dönemlerde televizyon yayınlarından şikayetler çoğaldı. Televizyonların yayın politikalarından şikayet edenler, şöyle bir soruya da yanıt aramaya çalışıyolar.
“Televizyonlarda bu tür haberlerin iyi reyting aldığı tamam da, bu ülkede ekrana yansıması gereken hiç mi iyi şey olmuyor?”
Hangi kanal haber bültenini açarsanız açın (bir iki kanal hariç) ekranlarında yoğun olarak kaza, kavga ve abartılı adli vakalar var.
İlk öğretim ve orta oğretimde okuyan öğrencilerim yatma saatlerine denk gelen akşam haberle öncesi ve sonrası ve özellikle de haberlerdeki yayınlarda, okul çağındaki öğrencileri olumsuz etkileyen bölümler var. Özellikle de aile büyüklerinin izlemesi alışkanlık haline gelen diziler, okul için yatmaya hazırlanan öğrencilerin okul konsantrasyonunu da oldukça bozuyor.
Hemen hemen tüm televizyon kanallarının ana haber bültenlerinin yayın saatinin, akşam tüm ailenin çocuklar da dahil evde toplandığı ve birlikte yemek yediği saat olduğunu düşünürsek bu yayınların içeriklerine biraz daha dikkat etmek gereği kaçınılmazdır.
Özellikle bu saatlerde tüm evlerde çocuklar televizyon başındadır ve yatmadan önce kısa bir süre televizyon izleyebilmek için anne-babasından zar zor izin koparabilmiştir. O saatlerde aile büyükleri ise doğal olarak günden haberdar olabilmek için haber bültenlerini izlemek durumundalar.
Bu durumda izleseler bir türlü, izlemeseler bir türlü. Ayrıca, her evde çocukların izlemesi için bir başka televizyon da olamayabilir. Olsa bile çocukların aksiyona ve maceraya daha düşkün olduklarını ve bu tür görüntüleri korkarak bile olsa izlemekten vazgeçemedikleri unutulmamalı.
Televizyon yayınları özellikle çocukların korunması konusunda sıkı denetime tabidir.. Çocuklara zarar veren yayınlara izin verilmez. Çocukları kontrolsüz olarak özendiren, kötü alışkanlıklara sürükleyen, gelenek ve görenekleri tartışabilecek durumlara getiren program yayınları bazan çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor.
Telvizyon yayınlarını düzenlenmesinde özellikle çocukların ayakta oladuğu ve uyumaya hazırlandığı saatlerdeki yayın kurgusuna dikkat etmek gerekiyor. Çocukları; gerek sosyal olarak, gerekse psikolojik olarak olumsuz etkileyecek programları, çocukların yatma saati sonrasında yayınlamaları konusuna özellikle dikkat edilmeli.
Sınır ötesi yayınlar sözleşmesi yayın kurgusunda çocukları televizyon izlemelerine göre belirli kurallar çerçevesinde yayınların denetlenmesi konusunda yasal düzenleme ve denetimler getirmişti.
Aman dikkat! Reyting uğruna çocukları feda etmeyelim. Özellikle prime time dediğiniz kuşaklarda çocuklara zarar verecek yayınları daha geç saatlere kaydıralım. Böylece ana-babaları da büyük bir dertten kurtarmış olursunuz!...
