İSTENMEYEN EVLİLİKLER
Dinlemenin bittiği zamanlardayız. Önce kanaatlerimiz oluşuyor ardından kanaatlerimize uygun deliller, destek bilgileri buluyoruz. Karşımızdaki mutlak düşman, iyi niyet yoksunu olmalı muhakkak. Yoksa biz nasıl iyi birisi olabiliriz. Neden mi bahsediyorum? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde küçük yaşta evlenen veya evlendirilen kişileri ilgilendiren bir yasa teklifi gündemde. İşi bilenler bu yasa teklifinin getireceği mahsurları sıralıyor. Bir taraftan da yoğun gürültü çıkıyor. Tecavüzcüsüyle evlendirilen çocuklara kadar varıyor olay. Ne tarafından bakarsak bakalım düşünerek, incitmeden konuşmanın yollarını aramamız gerekiyor. Öyle kaba konuşmalar oluyor ki savunulan düşüncenin tam tersi duygular uyanıyor zihinde.
Bu nedenle tecavüz kelimesini bu yazının sonuna kadar bir daha okumayacaksınız. İstenmeyen evlilik gördüğünüzde ayın şeyi anlayabilirsiniz. Kişilerin istenmeyen evlilikler yapması arzu edilmeyen bir şeydir. Bu kişi kendisine zarar veren birisi olduğu için daha başından marazi ve eşitliksiz bir ilişki başlamış olur. Kendisinde kapanması zor yaralar açmış olan birisini ne kadar sevebilir ki insan? Hatta sevmeli midir? Saçmalıklar her tarafından dökülüyor bu önermelerin.
Uzatmanın anlamı yok. O zaman konuyu neden açtım?
Türkiye’nin AB dahil olmak üzere birçok uluslararası projesi işte bu eksen üzerinde ilerliyor. Bu toprakları bölüp parçalamak isteyen veya bu toprakları bölüp parçalamak isteyenlerle milim görüş farkı bulunmayan ülkelerle bir evlilik yapmamız isteniyor. Bu büyük bir proje ve zorlandığımız bu gelecek için maddi çıkarlar göz önüne seriliyor. Acı verici. Düşünsenize karşı durumun maddiyatı iyi diye istenmeyen bir evliliğe zorlanan kişileri. Acı verici değil mi? Türkiye’yi kayıtsız şartsız Batı güdümüne sokmak isteyenlerin içine düştükleri durum aslında pek farklı değil.
Topraklarımız üzerindeki yabancı çizmeleri unutacak kadar balık hafızalı olamayız. Hadi olduk diyelim. Şu anda Türkiye’yi bölmek, bölmek mümkün değilse zayıflatmak için diplomatik, askeri her türlü katkıyı sunanlarla ortak olarak ne gibi bir geleceğimiz olabilir ki?
Umarım bu yasa teklifinin toplumsal vicdandaki ortak reddi, istenmeyen evliliklerin toplumda açtığı yaraların kapanması için hayırlara vesile olur. Bu konuda ulaşılacak uzlaşma belki ülkemizin kaderinin istenmeyen evlilikler gibi olmasını engeller.
Batılılaşma serüvenimize bu yönünden bakarsak aslında ne kadar marazi ve akıl dışı bir maceranın ortasında olduğumuzu daha rahat görebiliriz. Kendisi karşı taraftan maddi çıkar elde edecek diye bu evliliğe çanak tutan aile bireylerinin düştüğü durum da daha net görünebilir gözümüze.
Evet, istenmeyen evlilik, istemediğiyle evlendirmek insan haysiyetine karşı işlenmiş bir suçtur. Burada anlaştığımıza göre yeniden düşünmeye başlayabiliriz. Bu hem bizim aslında ülke olarak neden bu evliliği yapmak istemediğimizi hem de karşı tarafın aslında neden bu evliliği istemediğini gösteriyor. Her şey çok açık da ah şu tamahkar aile bireylerinin aç gözleri olmasa. İşte o zaman hepimizi daha anlamlı bir gelecek bekleyebilir.
