20 YIL VADEYE NEDEN SEVİNDİK?
Borçlanmak, uzun yıllar borç ödemek elbette ki sıkıntılı bir konu. Ancak günümüz koşulları ev gibi yüklü yatırımların pek çok gelir grubu için peşin alınmasını zorlaştırıyor. Türkiye'de alımların önemli bir bölümü senetle ya da krediyle gerçekleşiyor.
Senet yönteminde inşaat şirketleri riskleri üzerine alarak kendi finansman gücünü müşterisine kullandırıyor. Bu genelde bankaların kara listesinde olan, gelirini ispatlayamayan tüketici kesimlerin tercih ettiği bir yöntem olurken, elbette ki şirketlerin sunduğu vade yapıları finans kuruluşları ya da bankalar kadar uzun vadeli olamayabiliyor.
Banka kredileri ise ağırlıklı olarak 6 yıl ile 10 yıl aralığında yoğunlaşıyor. Vadeyi uzatmak her ne kadar taksitlerin düşmesini sağlasa da faizlerin yüksek oluşu nedeniyle totalde ödenen miktarı da yükseltiyor. Bu nedenle tüketici en uzun vade olarak 10 yıl sunulduğunda bile mümkün olan en kısa süreli borçlanmayı tercih ediyor.
Hal böyle iken Emlak Konut GYO ve GYODER geçtiğimiz günlerde konutta borçlanma vadesini 20 yıla çıkaran bir kampanyayı duyurdular. Siz bu satırları okurken düzenledikleri basın toplantısında bizlere kampanyanın içeriğini anlatıyorlar. Yarın tüm detaylarıyla ekonomi sayfalarımızda yer vereceğiz. Bu kampanya sektörde heyecana vesile oldu. Çünkü sadece vadeyi uzatmakla kalmadılar, aynı zamanda kimi bankaların da desteği ile faizleri düşürerek tüketicinin başlangıçta belirttiğimiz korkusunun aşılmasına yardımcı oldular.
Kimilerine göre bu kampanya ile 40 bin konut daha satılacak.
Bize göre bu kampanyanın heyecan uyandıracak bir yanı daha var. 20 yıl için uygulanan düşük faiz oranının sadece yeni sözleşmeler değil, aynı zamanda daha önce alınmış olan konutların vade yapısını uzatmak için de kullanılabileceğinin belirtilmesi ayrı bir heyecan konusu. Böylece satın aldığı evini taksitini ödemekte zorlananlar için vadeyi uzatarak taksiti düşürmenin yolu açılıyor.
Hayırlısı olsun...
