VİRÜS PAZARINDA İNDİRİM Mİ VAR NE!
Hiç bu dönem kadar grip denen hastalığın ağır geçenine rastlamadık desem abartmış olmam.. Kime sorsam grip denen illetten şikayet ediyor ve yaşadıklarını adeta kabus görmüş gibi anlatıyor. Grip denen illet gelince topuyla tüfeğiyle geliyor ve yakalayınca da kolay gitmiyor. Doktora gitseniz de çare yok, tek çaresi doğru beslenmek, dinlenmek ve koruyucu niteliğindeki ilaçları almak.
Bir çok arkadaşımdan duyuyorum; gribe yakalandıklarında ilk başvurdukları koruyucu ilaç olan antibiyotiklerden medet umuyorlar. Sorduklarımda antibiyotik kullanan çok.. Antibiyotikle ilgili doktorlardan aldığım bilgiler; koruyucu olmaktan ziyade hızlı iyileşmeyi sağlamaya yönelik.. Ancak dikkat edilmesi gereken ise; çok güçlü bir ağrı kesici ve iyileştirme ilacı olmasına karşın, kontrolsüz ve doktor tavsiyesi olmaksızın alındığında vücut direncini düşürebiliyor. Antibiyotik alındığında mutlaka yanında C vitamini de almak gerekiyor.
Gripte en iyi ilaç olarak sarıldığımız antibiyotikleri artık istediğimizde eczanelere gidip alamayacağız. Sağlık Bakanlığı bu konuda bir düzenleme yaptı. Antibiyotik kullanabilmek için mutlaka doktor reçetesi gerekecek. İstediğimizde eczaneye gidip alamayacağız. Bence doğru bir iş yaptılar. Akla gelince antibiyotik kullanımı yan etkileriyle vücuda zarar verebiliyor. Şimdi bu daha kontrol edilir hale getirilmiş. En azından antibiyotik kullanımı doktor kontrolünde olacak.
Yazımıza girerken yazdığımız ; “Seç beğen al! Virüs pazarında indirim mi var!” başlığıyla vurgulamak istediğimiz, bu dönem kontrol edilemez bir çok grip virüsünün kol gezdiğidir. Ortalıkta o kadar virüs var ki sanki virüs pazarında mevsimsel indirim başlamış gibi. Bir başka söylenti ise; her dönem değişiklik gösteren bu virüslerin ilaçlara karşı anında bağışıklık oluşturabildikleridir.
Doktorlar yine uyarıyor…
Kış geliyor, geldi, geçecek derken, canımızı yakacağı kadar yaktı, artık gitsin yakınmasıyla zaman harcamak yerine hastalıklara davet ortamı yaratmamak için kendimizi, kışın bitip ilkbaharın yaklaşacağı önümüzdeki aylara şimdiden hazırlamalı ve daha da dikkat etmeliyiz…
İş gücü kaybının en önemli nedenleri arasında gösterilen hastalıklardan soğuk algınlığı ve gribe neden olan 250’den fazla virüs varmış… Yandık!…
Hastalık deyip geçmeyelim. Çoğu zaman hastalığa davetiye çıkarmak için farkında olmadan tüm ortamı hazırlıyoruz. Hastalanmaktan hem çok korkarız, ama hastalanmamak için gerekli olan önlemleri almaya gereken önemi göstermeyiz. Hasta oluncaya kadar bir vurdumduymazlık, hastalık kapıyı çalınca ise o vurdumduymazlıktan eser kalmaz. İş ciddiye biner ve her şeyimizle o hastalıktan kurtulmanın yollarını ararız.
Özellikle kış sonu ve ilkbaharın başlangıcına yakın dönemlerde tam kurtulacağız derken hastalıkların şahı da kapıyı çalmaya başlar. Asıl soğuk algınlığı, grip; mevsim değişikliği dönemlerinde daha etkindir. O dönemlerde vücut dirençleri daha düşüktür. Soğuk algınlıkları yılın tüm mevsimlerinde görülür ancak; ilkbahar ve sonbaharlarda mevsim değişiklikleri nedeniyle daha çok görülür.
Yapılan araştırma sonuçları, her mevsime yerleşen, kaçışı olmayan hastalıklara neden olan 250’ye yakın virüsün var olduğunu gösteriyor. Kısacası bu dönemlerde virüs pazarında mevsimsel indirimler vardır. Ve mutlaka korunma konusunda dikkatli davranıp daha etkin önlemler almak gerekiyor. Grip virüsünden korunmanın en önemli yolları; hijyeni sağlamak eve gelindiğinde bol suyla özellikle ellerin yıkanması, bol sıvı tüketilmesi, C vitamini deposu sebze ve meyveleri tüketerek doğal C vitamini takviyesi yapılması ve olabildiğince üşütmemeye dikkat edilmesidir.
Kısacası, her ne şekilde olursa olsun virüsle muhatap olmamaya özen gösterelim.. Virüslerden uzak durabilmenin en geçerli yolu düzenli beslenme, hijyene özen gösterilmesi, vücut direncinin yüksek tutulmasıdır.
Oooh kurtulduk kış gitti deyip sevinmeyin!...Grip tehlikesi geçmedi.
