VATANDAŞ...
Her fırsatı kavga etmek için değerlendiriyoruz.
Üzerimize iyice 'nefret' sindi.
Ruhumuza hiddet yerleşti.
Bizden olmayana, bize benzemeyene aşağılayıcı söz söylemeyi ve buyurmayı ne çok seviyoruz.
Yeni bir adet mi bu?
Hayır! Köklerimizden geliyor.. Hep.
Hadi, Cumhuriyet öncesi 'tebaa' idik.
İrade-i Şahane'nin "mülkünde " vatandaş değildik.
Peki de, Kurtuluş Savaşı'nı yaparken ve ölürken?
Ya Cumhuriyet ilan edildiğinde?
Biz ne zamandır vatandaşız ?
Ne zamandır kararlarımızı, yönlendirilmeden, alınıp satılmadan ve gerçekten hür irademizle alıyoruz?
15 Temmuz dışında ne zaman bir darbeye karşı çıktığımız görüldü?
17 Aralık dışında ne zaman siyasi iradenin bir darbeyi püskürttüğü görüldü?
2007 Genel Kurmay muhtırası hariç, bildirileri yırtıp atan bir iktidar oldu mu?
Demokrasi mi konuşacağız ?
Biz ..
Hani .. Okumuşuz.. Etmişiz..
Hangimiz tanka çıktık?
Ayyaş Boris bile 1991'de çıktı.
Türkiye'de neden 'solcu' Yüksel Çakmur İzmir'de, Aytekin Kotil İstanbul'da direnmedi?
Neden Demirel ile Ecevit paşa paşa Hamzaköy cemsesine bindi?
Biz hani bugün demokratız ya.
Neden % 92 ile o askeri cunta anayasasını destekledik?
Tek adama karşıyız.
Faşizme karşıyız.
Padişahlığa karşıyız.
Veliahta karşıyız. Tabii..
Köprüye karşıyız.
Tünele karşıyız.
Otoyola karşıyız.
Havaalanına karşıyız.
Şehir hastanesine karşıyız.
Demokrat mıyız? Evet.
Kalkınmacı mıyız? Pek tabii.
Evet ve hayır arasında gelecek arıyoruz.
Hazineden yardım alan ve bu çağda.. Anlatabilecek dolaylı ve doğrudan mecra bulma şansı çok iken bunu kullanmayan bir muhalefet anlayışı varken, biz sadece karşıyız.
Evet mi, hayır mı?
Papatya falı!
Haydar Aliyev mi, Hafız Esat mı?
Neden olmasın?
Hala seçmene ulaşmak için mektup yazan bir kafa varken, çağı okumak bu kadar uzak iken, çağı okuyan da seni geri götürür.
Ne kızıyorsun?
Vatandaş olsaydın... Daha önce olurdun.
Ne oldun.. Ne de olmalarını istedin.
Bu bir sonuç.
Değişmesi yeniden zaman alacak.
