RENKLERİN DİLİ VE YAŞAMIMIZDAKİ ETKİLERİ
Gününüzü, yaşamınızı renklendirmek için farkında olmadan renklerin sizi rahatlatan huzuruna kendinizi bıraktığınız çok olmuştur. Bunun için, o günlerde renkli giyimi tercih edersiniz.
Giyimin yarattığı fiziksel ve ruhsal değişim, güncel yaşam ortamınızda yapacağınız değişikliklerle, her ne şekilde olursa olsun, sosyal yaşamınızdaki en belirgin değişiminizi renklerin etkisiyla sağlayabilirsiniz. Psikolojik etkileriyle sevdiğimiz renkler, günümüzü doldururlar. Yaşamımızda en korktuğumuz şey renksiz olmak, renksiz görünmektir.
Renksiz olmak sözcüğünü, çoğunlukla mecazı anlamda, zaman zaman hem kendimiz, hem de etrafımızdakiler için, özellikle de dostlarımız, arkadaşlarımız için kullanırız ama bunu gerçekle örtüştürmeyi de asla ihmal etmemeliyiz.
Bugün, nisan ayının ve baharın tüm özellikleriyle kendini göstermeye başladığı bir hafta sonunda renklerin yaşamımızdaki yerini, genel olarak neyi simgelediklerini, ilk izlenimlerin oluşmasında katkılarını ve renklerin insan psikolojisini nasıl etkilediğinden söz etmek istedim.
İnsanlar; giyim, kuşamla, örtünerek gizlenmekten çok kendi iç dünyalarını dışa vururlar. Bunu bazen renklerin zenginliğiyle, bazan sadeliği, bazen da kullandıkları aksesuarların farklılık ve özellikleriyle desteklerler.
Yaşamımızda renklerin çok etkin bir yeri her rengin kendine özgü bir psikolojik özelliği vardır ve bizi yansıtır. Bu yüzdendir ki; renkleri özellikli mesajlarımızı iletmek için etkin bir şekilde kullanırız.
Bazı özellikli, sık kullanılan renklerin bizi nasıl yansıttıklarına bir bakalım;
Mavi; Bütünleştirici, birleştirici ve uyumlu bir renktir. Gerçeğin ve adaletin rengi olmasının yanısıra, soğuk ama, soğuk olduğu kadar da huzur veren bir renktir. Rahattır, dostluk ve muhafazakarlık izlenimi yansıtır. Giyimlerde en çok tercih edilen bir renktir. Açık mavi; gençlik ve sportmenliği, lacivert ise, iş dünyasında profesyonelliği simgeler.
Kahverengi; Toplumsal düzene ve aileye duyulan ihtiyacı vurgulayan olamasına karşın, düşünceyi ve hüznü simgeler. Gösterişten hoşlanmayan, ayakları yere sağlam basan kişiliği temsil eder. Laciverte alternatiftir. Doğal ve evcimen bir kişiliği yansıtır.
Kırmızı; Tüm tonları kendi psikolojik karakterini yansıtır. Yönlendirici bir renktir ve dirilik kazandırır.Koyulaştıkça; ciddi, derin ve problematik, açıldıkça ise; daha mutlu ve yaratıcıdır. Haklı çıkarmak isteyen, tutkulu, önder bir kişiliğe uygundur. Yorgun ve sıkıntılı bir ruh halinde küstah ve saldırgan bir etki yaratabilir. Genelde ateşi, dolayısıyla tehlikeyi çağrıştırdığından etkin bir uyarı olarak kullanılır.
Sarı; sıcacık ve pırıl pırl parlaklığı simgeleyen bir iletişim rengidir. Çevreye; genişleme, rahatlık ve sempati yayar. Sempatik, atılgan, mutlu kişiliklere uyumu ile insanların hoşlandıkları ve tercih ettikleri bir renktir. Yüzeyselliği çağrıştırması nedeniyle genelde iş ortamında kullanılmaz.
Yeşil; Taze ve umut dolu bir renktir ve bereketi simgeler. İslamiyette; yaşamı, ölümü ve yeniden doğuşu sembolize eder. Simgelediği; kıskançlık, tembelliğe eğilim, gayriresmilik, sıkıcı kişilik ve olumsuzluklardır.
Siyah; Uyumsuzluk ve ölümü sembolize etmesine rağmen sosyal yaşamımızda en çok kullandığımız renktir. Duyguları bastırıcı ve hapsedici etkisiyle çevreye kapalıdır. İncelikli ve özellikli olmasına karşın. Tembel kişiliklere uyar ve yansıtır.
Beyaz; Yanındaki renklerle daha bir anlam kazanan beyaz; açıklığı, doğruluğu, aydınlığı ve seffaflığı simgeler. İletişime kapalı, yansız, aşırı titiz kişiliklere uyar.
Gri; Yansız, iddiasız, uçucu bir renk olması nedeniyle, solgunluğu, korkuyu, saygınlığı, alçakgönüllülüğü ve ileri yaşı çağrıştırır. Tüm dünyada; koyu gri, kir ve pislikle özdeşleştirilir. Güvenilirliği simgeler, ancak çok tutucu bir kimliği yansıtır. Her tonu tercih edilir ama yanında canlı renklerle daha da anlam kazanır.
Unutmayalım; renksiz olmak yerine kendimize uygun renklerle yaşamaya özen göstermek, kendimizi anlatmak konusunda bize daha da yarar sağlayabilir.
