MAZİLERİNDE BİR TARİH YATAR
Spor Toto Süper Lig Turgay Şeren Sezonu’nun 28. haftasının gündemi belli. Mazilerindeki inanılmaz rekabeti yılmadan yüzyıldan fazladır sürdürebilen Galatasaray ve Fenerbahçe futbol takımları arasında iki maçlık maratonunun ikincisi 23 Nisan pazar Akşamı saat;19.00’da Galatasaray Türk Telekom Arena’da. Aralarındaki ezeli rekabet yıllara dayanan Türk Futbolu’nun bu iki güzide kulübünün her zaman keyf veren rekabeti bir kez daha yeşil çimler üzerinde şekillenecek.
Bilindiği gibi ligin ilk yarısındaki Spor Toto Süper Lig karşılaşması ev sahibi olarak Fenerbahçe’nın sahasında Fenerbahçe’nin 2-0 galibiyetiyle sona ermiş ve lig yarışına kol kola devam edeceklerinin sinyalını vermişlerdi.
Kimler ne derse dersin, Galatasary-Fenerbahçe rekabeti, sahada izleyenlere heyecan fırtınası yaratan bir futbol resitali, dünyanın en büyük derbileri kademesine yükselen ve adından hep söz edilecek bir futbol organizasyonudur.
Her kim ne şekilde bu iki güzide kulübün rekabetinden yaralanarak kendine rant elde etmeye kalkışırsa sonunda avucunu yalar. Çünkü bu iki güzide kulübün yüzyıla dayanan ve temelinde sportmenlik, ezeli dostluk yatan bu köklü ilişkilerine zarar veremez.
Bu yola başvuranlar kulüplerinin menfaatlerini değil, kendilerine rant sağlamanın tercihini yapmışlardır. Ama hevesleri hep kursaklarında kalmıştır.
Haftanın bir başka önemi ise sezon başında iki kulüp yöneticileri ve Valiliğin ortak kararı doğrultusunda uygulamaya konan bazı kuralların hala yürürlükte olması. Ancak bir süre önce taraflar aralarında aldıkları kararla ev sahibi takımlar misafir takımlara belli oranda yer ayırıyorlar ve rakip taraftarlar takımlarının karşılaşmalarını sahada canlı olarak izleyebilecekler. Şimdilik görünen bu. Daha karşılaşmaya üç gün var, son bir değişiklik olmazsa Türk Telekom Arena’da Fenerbahçe taraftarı da karşılaşmayı izleyebilecek.
Bu uygulama; artık nostalji haline gelen bir zamanların Fenerbahçe- Galatasaray karşılaşmalarındaki o güzel günleri geri getirebilir... Bu, aynı zamanda, birilerinin el birliği ile bu günkü kötü günlerine getirdiği o güzelim rekabetin ve spor şoleninin eski, o güzelim günlerine geri dönüşüne vesile olabilir.
İşte bu uygulama, Türk Telekom Arena’daki bir spor şölenine dönüştürülmek istenen bu karşılaşmanın selameti çok şeyin değişmesine neden olabilir. Bu aşamada taraftarlara çok iş düşüyor.
Yüzyıllık rekabeti dosluk ve sportmenlik çerçevesinde taşıyan o büyük taraftarların kendini bilmez bir kaç sorumsuzun ince hesaplarına rağbet etmeyeceğine inanıyorum. Türk spor kamuoyu da o büyük taraftarlardan bunu bekliyor.
Aslında derbilerde bu tür uygulamalara çoktan başlamış olmak güzel bir aşamadır. Özellikle Fenerbahçe-Galatasaray arasındaki karşılaşmalara endekslenerek alınan bu tür kısıtlamalar her ne kadar uzunca bir süredir iki takım seyircileri arasında yaşanan çatışmaları önlemeye yönelik olsa bile taraftarın takımını fair-play ruhu içinde izlemelerine engel olmaktaydı. Bu gelişmenin asıl sorumluları tamamen seyirci değildir. Olayların bu hale gelmesinde değişik zamanlarda sorumsuzca davranan yöneticilerin önemli payı olduğu gibi bu konuya köklü ve kesin çözüm getiremeye Federasyon yönetimlerinin de payı vardır. Ama o yöneticiler değişip seyirci hep var olduğu için fatura uzun vadede seyirciye kesilmiştir.
Mazilerinde dolu dolu bir tarih yatan bu iki güzide kulübümüzün bu karşılaşmaları umarım ve dilerim bir dönemin örnek başlangıcı olur. Olmalıdır da…
Bu nedenledir ki her iki takımın futbolcularına bu dönemde çok iş düşmektedir. Bu bir futbol karşılaşmasıdır ve üç sonuca gebedir. Sonuç ne olursa olsun sahada fair-play çerçevesinde başlayan ve biten bir karşılaşma izlemeliyiz. Pazar gecesi, sahadaki her iki takım futbolcularının bunu başaracaklarına yürekten inanıyorum.
Kazanan Türk futbolu olacaktır.
