INTEL'İ NASIL BİLİRSİNİZ?
Siz ne düşünüyorsunuz bilemem ama ben bugün kullandığımız birçok teknolojiyi Intel’e borçlu olduğumuzu düşünürüm. Evet dışarıdan bakıldığında Intel Amerikalı bir çip üreticisidir ve geride bıraktığımız yıllar boyunca bilgisayarların hızlanması için çalışmıştır. Fakat işi derinlemesine incelediğinizde bundan 10 yıl öncesine kadar teknoloji dünyasında yaşanan her gelişmenin arkasında bir şekilde Intel isminin geçtiğini görürsünüz. Mesela başta Wi-Fi ve Bluetooth olmak üzere kablosuz bağlantı teknolojilerini geliştiren konsorsiyumlarda Intel’i hep en başta görmüşüzdür.
Her ne kadar sadece çip üretiyormuş gibi görünse de daima geleceğin teknoloji dünyasına yatırım yapmasıyla dikkatimi çekmiştir Intel. O nedenle son yıllarda azalan bilgisayar satış rakamlarına bakarak Intel’in döneminin kapandığını ima edenlerden hiç olmadım. Evet Intel cep telefonlarının yükselişini kaçırdı, tabletlerden büyük pay alamadı. Mobil teknoloji fikrinin yaratıcısı olarak nasıl oldu da bunları pas geçti bilemiyorum ama benim gözümde asla iddia edildiği gibi bitmedi.
Tüm bunları geçenlerde bir sabah kahvaltısında bir araya gelme şansı yakaladığım Intel Türkiye Ülke Müdürü Yalım Eriştiren konuşurken bir kez daha düşündüm. Yeni ülke müdürü Yalım Bey (ki zaten Intel Türkiye içinden biri) yarım saatlik sunumu boyunca bir kez bile “işlemci” kelimesini kullanmadı. Hatta bilgisayarların geleceğiyle ilgili en ufak bir öngörü bile belirtmedi. Düşünebiliyor musunuz; dünyanın en büyük işlemci üreticisi artık sunumlarında “işlemci” kelimesini kullanmıyor.
Teknoloji dünyası, dünyadan daha hızlı değişiyor
Yalım Bey sunumunda dördüncü endüstriyel devrimin tamamlanmak üzere olduğunu ve önümüzde yeni bir teknolojik çağ bulunduğunu hatırlattı. Intel olarak artık yapay zeka ile otonom araçlarla, 5G tabanlı teknolojilerle ve sanal gerçeklik türevleriyle ilgilendiklerini söyledi.
Ben bu kısa sunumdan anlıyorum ki azalan bilgisayar satışı (yani işlemci satışı) Intel’in tıpkı geçmişte olduğu gibi geleceğin teknoloji standartları konusunda da oyun kurucu olmasını sağlayacak. Evet belki bir gün gelecek ve şu an için bildiğimiz formda bilgisayarlar kalmayacak ama o günün ihtiyaçlarına bugünden hazır olan şirketler yollarına devam edecekler.
Peki neden mi Intel’i bu kadar anlamaya – anlatmaya çalıştım. Ben bu yazıyı yazmadan birkaç saat önce Intel’in ilkini 1997’de düzenlediği Intel Developer Forum’u artık yapmayacağını öğrendim. Şirket artık dünyanın dört bir tarafındaki geliştiricileri tek bir noktaya toplayarak onlara teknolojinin geleceğinden bahsetmeyeceğini açıkladı. Çünkü teknoloji dünyası, dünyadan çok daha hızlı değişiyor ve bu değişime tek bir konferansla ayak uydurmak artık mümkün değil. 5G’nin hayatımıza girmesiyle yapay zeka ve otonom cihazlar konusunda yaşanacak olan değişimlere yön veren şirketler, teknolojiye de yön veriyor olacaklar. Peşinen söylemeliyim ben Intel’in hayatımızdan çıkmayacağını düşünenlerdenim…
